Top
Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

08/10/2017

En muzip ulusal yarışma

İşte bu, gerçekten. Nihayet bizim ülkemizde de sadece yakınmaktan ibaret kalan, asla bir yere ulaşmayan protesto kültürüne altenatif, yaratıcı, yapıcı, muzip bir eylem ortaya kondu: Geriye dönen 54. Antalya Ulusal Yarışma.

O nasıl bir şey? Şöyle ki, malumunuz bu sene Antalya Film Festivali’nde Ulusal Yarışma düzenlenmiyor. 54 yıllık tarihinde ilk defa. Kaldırıldı o kategori.

Antalya Belediye Başkanı Menderes Türel bu kararı açıkladığından beri sektörden “Sinemanın can damarını kesmeyin” çağrıları geliyor ama görünüşe göre işiten yok.

En nihayet yönemen Kaan Müjdeci bu acıklı gidişe son veren bir fikir üretiyor: Madem ilgili makamlara seslenerek bir sonuca varılamıyor, alternatif bir ulusal yarışma neden düzenlenmesin? Bal gibi de düzenleniyor işte.

Dün Ayşe Arman’a verdiği röportajda “muzip bir yaramazlık” olarak tanımladığı bu planı nasıl hayata geçirdiğini anlatıyordu Müjdeci. Önce Antalya Film Festivali’nin resmi sitesi antalyaff.com’u inceliyor ve onu birebir kopyalayarak antalyaff.net sitesini kuruyor. Şu an o sayfayı açtığınızda hata yaptığını itiraf eden, “Ulusal Yarışmanın iptaline yönelik talihsiz karardan dönüldüğünü” müjdeleyen Menderes Türel’in açıklamasıyla karşılaşıyorsunuz. Daha bir sürü “Keşke olsa” diyeceğiniz yenilik de eklenmiş festivale, ben sayın Türel’in yerinde olsam Kaan Müjdeci’den derhal Antalya Film Festivali’ne danışman olmasını isterdim.

Neyse, bu hayali şimdilik bir kenara bırakıp detaylarını ulusalyarisma.com adresinde bulabileceğiniz gerçeklere dönelim. İlk kez düzenlenen 54. Ulusal Yarışma, yarışmanın sinemacılara ve izleyicilere sunduğu imkanları geri kazandırmayı amaçlıyor ve asıl niyeti olan Antalya’ya dönüşü Behlül Dal’ın “Bir gün yine döneceğiz o şehre” dizeleriyle açık etse de, o güne dek imkan olan her yeri evi belliyor.

Birincisi de Antalya Film Festivali’yle aynı tarihlerde; 20-27 Ekim arasında Beyoğlu Sineması’nda gerçekleşecek. Başvurular 11 Ekim’e kadar devam ediyor.

Ulusal Yarışma, herhalde festival tarihimizin en tartışma götürmeyecek jürilerinden birine sahip: Kadir İnanır, Sevin Okyay, Sarkis, Hülya Uçansu, Tayfun Pirselimoğlu, Nihal Yalçın. Üstelik jüri başkanı diye biri yok, tamamen puanlama sonucuyla belirlenecek kazananlar.

Kırmızı halısı da, ödül töreni de eksik değil. Afişine ise Atıf Yılmaz’ın “Dul Bir Kadın”ından çıkıp gelen Nur Sürer pek yakışmış. Kazanan sinemacılara verilecek ödül de bir başka sanat eseri olacak.

Velhasıl, ‘müjdemizi’ isteriz, Ulusal Yarışma geri döndü. Bence her şeyden önce manifestoda belirtildiği gibi “üzgün ve öfkeli olmaktan başka şeyler de yapılabileceğini” gösterdiği için umut ve sevinç dolu bir haber bu. Üstelik ulusal yarışmadan çok daha ötesine geçip “Başka bir film festivali kültürünün mümkün olduğu” inancıyla hep birlikte yol alma hayallerini de içeriyor.

Protestoysa protesto. Eylemse eylem. Hem de kimseyi kırmadan, hakaret etmeden, gülerek ve eğlenerek.

Tam da ihtiyacımız olduğu gibi.   

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp