Top
Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

10/07/2018

Araştırma üniversiteleri?

Dünyada, bilimin ve teknolojinin mabedi olarak araştırma üniversiteleri bilinir.

Örneğin Amerika’yı Amerika yapan, bu üniversitelerden pek çoğunun California’da olması tesadüf değildir.

İlk 100 araştırma üniversitesinin 48’i ABD’de, 9’u İngiltere, 6’sı Avustralya, 5’i İsviçre, diğerleri de Almanya, Hollanda, Kanada, Fransa, Japonya, İsveç ve Çin’de.

Bizde de var mı?

Sadece, güldürmeyin demekle yetineceğim.

Peki, dünyanın en iyi 50 araştırma üniversitesi hangisi?

Liste belki uzun olacak ama bilmekte yarar var:

Harvard, Stanford, Cambridge, MIT, California-Berkeley, Princeton, Oxford, Columbia, Caltech, Chicago, Yale, California-Los Angeles, Washington, Cornell, California-San Diego, London, Pennsylvania, Johns Hopkins, Zürih Teknik, St. Louis, California-San Francisco, Northwestern, Toronto, Tokyo, Michigan-Ann Arbor, Duke, Imperial College, Wisconsin-Madison, New York, Copenhagen, British Columbia, Edinburgh, North Carolina at Chapel Hill, Minnesota-Twin Cities, Kyoto, Rockefeller, Illinois at Urbana-Champaign, Manchester, Melbourne, Marie Curie-Paris 6, Paris-Sud-Paris 11, Heidelberg, Colorado at Boulder, Karolinska, California-Santa Barbara, King’s College, Utrecht, Texas Southwestern Medical Center at Dallas, Tsinghua, Münih Teknik...

Bizim üniversiteler?

YÖK, hatırlanacağı gibi, çok geç de olsa, bir yıl önce, 10 asil 5 de aday araştırma üniversitesi açıklamıştı.

Aradan koca bir yıl geçti, bölünmenin ötesinde, bugüne kadar göze batan hiçbir icraatlarını görmedik.

Ön lisans ve lisans öğrenci sayısını azaltıp, Ar-Ge’ye yöneleceklerine, yollarına aynen devam ediyorlar.

Keşke her üniversite, kendisine önce bir misyon ve vizyon belirleyip, o çerçevede, seçilerek değil de hak ederek bu noktaya gelseydi.

İsterseniz gelin, bu üniversiteler hangileriydi, onlara bir göz atalım:

Araştırma üniversiteleri: Ankara, Boğaziçi, Erciyes, Gazi, Gebze Teknik, Hacettepe, İTÜ, İstanbul, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, ODTÜ.

Adaylar: Çukurova, Ege, Selçuk, Uludağ, Yıldız Teknik!..

Diyelim ki ilk 10 üniversite içerisinde, araştırmayla uzaktan yakından hiç ilgisi olmayanlar var. Hep öyle mi kalacaklar? Kaç yıl sonra onlar alt sıraya düşer, adaylar hangi koşullarda yukarıya çıkar?

Bütün bunların bilinmesinde yarar var!

Yoksa, proje mezarlığına dönüşen ülkemize, bir yenisini daha kazandırmış oluruz!

Kamusal sorumluluk!

Araştırma üniversiteleri kavramını hayata ilk geçiren rahmetli Özal oldu.

Eskilerin bu statüye uyum sağlamalarının güç olduğu bilindiğinden, Gebze ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüleri bu amaçla kuruldu.

Gebze, bu yüksek sorumluluğun ve kötü yönetimlerin altında ezildi, üniversiteye dönüştü.

Şimdi daha mı verimli ve mutlu? Onu bilmem ama artık ete kemiğe bürünmüş projeler üretme zamanı geldi de geçiyor!..

Urla’daki İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ise hak ettiği desteği hiçbir zaman yeterince görmedi ama ona rağmen yola devam ediyor. Keşke biraz daha desteklenebilse.

Biz Türkiye’nin en iyisiyiz diye burunlarından kıl aldırmayan köklü üniversitelerimize gelince, önce dünya sıralamalarınıza bakın, sonra hava atın demek en kolayı ama hadi öncesinden vazgeçtik, son bir yılda, makale yazmanın ötesine geçip, ilim, bilim, teknoloji, Ar-Ge adına ne yaptılar, onu anlatsınlar yeter!

Özetin özeti: Bir şeyler üretmek elbette önemli ama çok daha önemlisi, en iyisini yapmak. Ar-Ge işte bunun için gerekli ve bu konuda maalesef hâlâ lafın ötesine geçemiyoruz...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp