Top
Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

07/08/2018

Tercihlerinizi başkaları değil, siz yapmalısınız

Tercih maratonu başlıyor. Ama hâlâ, adayların da velilerin de kafası karmakarışık.

Ebeveynler geleceği düşünüyor, adaylar ise bugünü! Peki, doğru olan hangisi? Gençlerin birinci önceliği, neresi olursa olsun bir yeri kazanmak. İkinci öncelikleri ise havalı bir üniversite ve havalı bir bölümde okumak.

Anne babalar ise gelecek derdinde.

İşsizliğin ne olduğunu, paralı üniversitelerde okumanın maliyetini ve yanlış bir meslek seçiminin yaşamı nasıl altüst ettiğini çok iyi biliyorlar.

Peki, orta yolu bulmak mümkün mü? Evet demek çok zor.

Gençler, anne babaları en doğruyu da söylese, hemen her şeye, tepkiyle karşılık veriyor ve sanki onlar ne isterse, tam tersini yapmaya çalışıyorlar.

Tüm adaylar böyle mi? Elbette hayır.

Bazıları var ki, hemen her şeyi anne, babalarına bırakmış durumda.

Sanki, gelecek onların geleceği, okuyacak olan da mezuniyetten sonra işe girip çalışacak olan da onlar...

Hemen her gün, ya yüz yüze ya da sanal ortamda, böylesi yüzlerce örnekle, karşı karşıya kalıyoruz.

Elbette herkese aynı reçeteyi yazmak mümkün değil ama şu birkaç tespiti mutlaka paylaşmalıyım:

- Anne babalar ya da gençler ne isterse, hepsi yanlıştır ya da doğrudur gibi bir genelleme yapmak, hepimizi yanıltır. Birisi için çok doğru olan, bir başkası için çok yanlış olabilir.

- Geleceğinize, aileniz de dahil, başkalarının yön vermesine asla müsaade etmeyin! Bundan daha büyük bir yanlış yoktur.

- İstediğiniz bir üniversiteyi ya da fakülteyi kazanamamak, nasıl ki dünyanın sonu değilse, hayalini kurduğunuz üniversite ve fakülteye girmek de size parlak bir geleceğin altın anahtarını sunmaz. Sınavlar ve tercihler, hayat maratonun daha ilk etabı ve önümüzdeki süreçte çok daha zorlu mücadelelerle karşılaşacaksınız.

- Her reçete, herkes için doğru değildir. Sizin için en doğru olan üniversite, en doğru meslek ve doğru gelecek, bir başkası için hiçbir anlam ifade etmeyebilir.

- Tercih listenize alacağınız üniversiteleri görmeden, seçeceğiniz meslek mensuplarıyla, öğrenci ve mezunlarıyla, uzun uzadıya görüşmeden, asla böyle bir adım atmayın...

- Vakıf üniversiteleri, elbette önemli bir seçenek ama bu kartı en doğru şekilde kullanmak gerekir. Yeterli araştırma yapmadan atacağınız bir adım sizi farklı maceralara sürükleyebilir.

- Başka bir kentte, aynı bölümde okumak yerine, ailenizin bulunduğu kentte, bir vakıf üniversitesine yönelmek daha akıllıca olabilir. Ama böylesi bir tercih de kişiden kişiye değişebilir!

- Tercih, üniversite sınav maratonun en önemli, etabı ve bunu ciddiye almak zorundasınız.

- Sınav için yıllarca çalışıp, binlerce soru çözerken, tercihlere, sadece bir, iki gün zaman ayırmak, size çok büyük yanlışlar yaptırabilir!

- Üniversite ve meslek konusunda, karar verme aşamasına gelmeyen ya da bunu başkasına havale eden adaylar, başkaları ne der, nasıl değerlendirir bilmem ama bana göre, öyleleri, henüz üniversiteli olma olgunluğuna erişmemişler demektir ki, bu da gittikleri üniversitede, kendilerine çok zaman kaybettirir!..

- Geleceğiniz bizim için önemli çünkü kaybedeceğiniz her gün, sadece sizin için değil, hepimiz için çok önemli..

Yarınki Milliyet’inizi ayırttınız mı?..

Türkiye’nin en kapsamlı Üniversite Tercih Rehberi’ni, yarın, Milliyet ile birlikte ücretsiz olarak alabileceksiniz.

Bayinizle konuşup gazetenizi şimdiden ayırtın yoksa yarın, pek çok bayii dolaşmak zorunda kalabilirsiniz.

Milliyet 2018 Üniversite Tercih Rehberi’nde yok, yok!

Devlet ve vakıf üniversitelerine yönelik tüm ayrıntılar, kendi ağızlarından neden onları seçmeniz gerektiği ve en önemlisi de tercihin püf noktalarına yönelik çok önemli öneriler…

Eminiz ki, tercih döneminde olduğu gibi sonrasında da, hiç elinizden düşürmeyeceğiniz, önemli bir başvuru kaynağı olacak.

Her şey gönlünüzce olsun...

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp