Top
Osman Müftüoğlu

Osman Müftüoğlu

yasasinhayat@hurriyet.com.tr

31/08/2016

5 soruda reflü problemi

Soruları çoğaltmak mümkün.
Ama ben sözü uzatmadan belirteyim: Sizde mide reflüsü sorunu olabilir. Bunun tek suçlusu sadece yemek borunuzla midenizi ayıran kapakçığın bozulması da değil. Siz de suçlusunuz! Yaz boyu yaramazlık yapıp durdunuz:
Mesela akşam yemeklerinizi çok geç saatlere kaydırdınız. Alkol tüketiminde dikkatsiz davrandınız. Yaz meyvelerine ise hiç dayanamadınız. Üzümdü, incirdi, karpuzdu derken adeta bir meyve canavarına dönüşüp işi iyice abarttınız.
Her neyse. Sorun can sıkıcı ama çok da korkutucu değil.
Peki, ne yapacaksınız? İlaç kullanmanız şart mı?
Sorunu ilaçsız çözmenin bir yolu var mı? Beslenmenizde ne gibi değişiklikler yapmanız gerekiyor?
Tedaviyi ciddiye almazsanız sizi neler bekliyor?
Bugünkü konumuz reflü. Buyurun...

n

 

n

SORU 1

n

Neden yaygınlaştı

n

Reflü sorununun bu kadar yaygınlaşmasının arkasında yatan neden, birçok sağlık probleminin arkasındaki iki temel nedenle aynı: Beslenme yanlışlarımız ve stres yüklü hayat tarzımız!
Öyle kötü besleniyoruz ki, mesela yiyecekleri doğal halleriyle yemiyoruz. Yediğimiz her şey işlenmiş ve oynanmış gıdalar.
Ev yemeklerine veda ettik, hemen telefona sarılıp hamburger veya pizza sipariş ediyoruz. Olmazsa köfte ya da döner. O da olmazsa, kim bilir kaçıncı defa kullanılan kızartma yağında kızartılmış tavuk ve yanına patates kızartması!
Başka yanlışlar da yapıyoruz. Çok çabuk ve fazla miktarda besin tüketmenin, gazlı kolalı içeceklerin de reflü problemine yol açtığı biliniyor.
Kilo problemi de sürece tuz biber ekiyor. Fazla kilolar genelde göbekte toplanıyor. Büyüyen göbekler de karın içi basıncın artmasına ve reflüye neden oluyor.

n

SORU 2

n

Reflüsü olanlar nasıl beslensin

n

Doğru beslenme stratejileri ile reflü problemini çözebilirsiniz. Bu ilaçsız tedavinin ilk adımı sık ve az yemek, ağır ve yağlı yemeklerden kaçınmaktır.

n

Yasaklılar listesi:
Unlu ve şekerli gıdalara veda etmeniz ya da mümkün olduğunca azaltmanız gerekiyor. Yani, yeni beslenme modelinizde bisküviler, kekler, börekler, kurabiyeler olmamalı. Patates cipsi, patates kızartması ve her türlü kızartmayı hayatınızdan çıkarmak için de reflü iyi bir fırsat. Yağlı kremalar, yağlı peynirler ve çikolata da reflü problemi yaşayanların kaçınması gereken yiyecekler arasında.
Meyve sularına dikkat:
Portakal, greyfurt suları ve limonata birçok insanda reflüyü tetikler. Domates suyu da genelde birçok reflü hastasına dokunur. Ama size hangisinin dokunduğunu yine siz kendiniz keşfetmelisiniz. Mesela ben domates suyu içince sorun yaşamam ama portakal suyuyla aram hiç iyi değildir. Hazır meyve sularını, gazlı meşrubatları da hayatınızdan tamamen çıkarmanız gerektiğini belirtmeme gerek var mı?
Kazananı açıklıyorum:
Reflü ile ilgili en çok suçlananlar arasında turşu birinci sıradadır. Domates, salça, ketçap gibi domates ürünleri, soğan, sarımsak, mentollü sakızlar ve nane de en sık problem çıkaran yiyecekler listesinde en üst sıralardadır. Nane mideyi rahatlatır ama reflüyü azdırır.
Yatağa karnınız boş girin:
Reflü problemi yaşayanlara esas tavsiyem, zengin öğünlerinizi sabah ve öğlen yapmanız, akşamları ise daha hafif yemenizdir. Özellikle akşam yatmadan iki saat önce hiçbir şey yememeye özen gösterin. Eğer fırsat bulursanız akşamları 15-20 dakika yürümeye çalışın. Yatmadan önce yarım bardak ılık, yağı azaltılmış süt içebilirsiniz.
Bol su için:
Gün içinde mümkün olduğunca çok su için. Reflü problemine karşı en etkili çözümlerden birinin su içmek olduğunu söyleyebilirim. Ama sakın yemeklerde su içmeyin, aksi halde mideniz şişer. Bu da reflüyü tetikleyebilir. Ama yemek aralarında sık sık su içmeye özen gösterin. Yanınızda hep bir su şişesi bulunsun.
Uzun uzun çiğneyin:
Çabuk yemek yemek, ayaküstü bir şeyler atıştırmak sorunu tetikler. Eğer reflüden mustaripseniz yemeklerinizi masada oturarak, lokmalarınızı ağır ağır çiğneyerek yemeye çalışın.

n


SORU 3

n

Stres reflü yapar mı

n

Eğer stresli biriyseniz, işiniz, ev hayatınız stres düzeyinizi artırıyorsa reflüye adeta davetiye çıkardığınızı söyleyebilirim. Bugün olmasa yarın, yarın olmasa öbür gün reflü mutlaka kapınızı çalacaktır.
Bundan 15-20 yıl önce reflünün adı sanı bile bilinmiyordu, ama bugün her beş kişiden biri bu can sıkıcı sorundan mustarip. Bu derece yaygınlaşmasının nedeni ise hem kötü beslenme modelimiz hem de maruz kaldığımız stresin belirgin bir ölçüde artması.
Aslında bir yetişkin hastalığı olmasına rağmen okul çocukları arasında bile görülmeye başlamasına da hiç şaşırmamak lazım. Stres arttıkça, böbreküstü bezi kortizol hormonu salgılamaya başlıyor ve kandaki kortizol düzeyi artıyor. Bu da yemek borusu ile midenin birleştiği yerdeki kapak mekanizmasının bozulmasına ve midenin asit muhtevasının geri kaçmasına neden oluyor.

n


SORU 4

Hamilelikte reflü azar mı

n

Normalde reflü problemi olmayan bir kadının, hamilelik döneminde bu sorunla tanışması sık görülen bir durum.
Gebelik reflüsü olarak adlandırılan bu sorunun arkasında, giderek büyüyen bebek yüzünden karın içi basıncının artması ve gebelik hormonlarının yemek borusunun alt bölümündeki kapak sistemini olumsuz etkilemesi gibi nedenler var.
Tanı genellikle hastanın anlattığı öykü ile konur, endoskopi güvenli olsa da, genelde gerekmez.

n


SORU 5

n

Kanser riski var mı

n

Reflü mide değil, ama yemek borusu kanserine yol açabilir. Yani, tedavi edilmeyen reflüde yemek borusu kanseri riski olduğunu söylemek mümkün. Asitli mide sıvısının yemek borusunda yaptığı tahriş, burada metaplazi denen değişimlere neden olur. Eğer sorun bu safhada tedavi edilmezse, dokudaki değişim kansere dönüşebiliyor. Araştırmalara göre yemek borusunda metaplaz oluşan kişilerde, yemek borusu kanseri riski 100-150 kat artıyor.

n

 

n

BİR TEST

n

Reflünüz olabilir mi?

n

Dört tane soru soracağım. Bu sorulardan üçüne evet diyorsanız, sizde de reflü sorunu olabilir.
1. Midenizin üstünde bir ağrı, yanma, ekşime, kaynama ya da spazm hissediyor musunuz?
2. Zaman zaman ağzınıza acı, ekşi ya da tuzlu bir sıvının geldiğini hissediyor musunuz? Bu durum sık tekrarlıyor mu? Sıvının içinde yemek artıkları da olduğu oluyor mu? Özellikle yatarken ağzınıza gelen bu artıklar yüzünden yataktan fırlamak zorunda kalıyor musunuz?
3. Günün herhangi bir saatinde, özellikle de geceleri inatçı bir öksürük nöbeti yaşıyor musunuz?
4. Tekrarlayan ses kısıklığı probleminiz var mı? Kulak burun boğaz uzmanı ses tellerinizde ödem, şişme ya da tahriş olduğunu söyledi mi?

n

 

n

ÖNEMLİ

n

İlaçlara dikkat!

n

Reflü ilaçlarını, aynı depresyon ilaçları gibi, suiistimal ediyoruz! Benden söylemesi “Bol acılı kebap yedim, ilacımı içerim reflüm geçer” tarzı bir yaklaşımdan kurtulmanız gerekiyor.
Evet, reflü ilaçları, mide asidinin oluşmasını engeller. Ama mide asidi oluşamadığı zaman da, ölmesi gereken mikroplar canlı kalır! Reflü ilaçlarını çok sık ve çok fazla kullananlarda akciğer enfeksiyonu ve zatürree gibi hastalıklara daha sık rastlanmasının arkasında yatan neden işte budur.
Yine, reflü, gastrit ve benzeri sorunlarla karşılaştığımızda –artık doktorumuza bile sormaya gerek duymadan– kullandığımız Famotidin, Ranitidin, Pantoprazol, Lansoprazol gibi mide ilaçlarının, B12 vitamini ve demirin emilimini azalttıklarını biliyor musunuz?
Dahası bu ilaçların demir ve kalsiyum emilimini de etkileyebileceklerinin altını çiziyorlar. Demir eksikliği kansızlığa, unutkanlığa ve yorgunluğa, kalsiyum eksikliği ise kemik yoğunluğunun azalmasına, yani osteoporoza neden olabiliyor.

n

 

n

 

n

 

n

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp