Top
Nilgün Tekfidan Gümüş

Nilgün Tekfidan Gümüş

ngumus@hurriyet.com.tr

30/06/2017

Katar krizinde son durum

Taraflardan gelen karşılıklı açıklamalar da tansiyonun yakın zamanda düşeceğine dair işaret vermiyor.

 

Krizin çözümündeki arabuluculardan biri olan Türkiye ise Arap ülkelerinin Katar’daki askeri varlığının sona erdirilmesi talebiyle bir anda kendini gerilimin aktörlerinden biri olarak buldu.

 

SÜNNİ EKSENİNDE BÖLÜNME

 

SURİYE’de içsavaş patlak verdiğinde dünya çok taraflı bir vekalet savaşıyla karşı karşıya kalmıştı. Bir yanda Şii nüfuzunu arttırmaya çalışan İran, öte yanda Sünni ağırlığını korumaya çalışan S. Arabistan, Katar gibi ülkelerin desteklediği Sünni ekseni. Şii eksenine yakın Rusya ve Sünnilerle hareket eden ABD...

 

Şii ekseni Esad rejiminin iktidarda kalması için mücadele ederken, Sünni ekseni muhalifler adı altındaki grupları destekledi. İslam’ın iki kanadı Irak, Suriye’den sonra Yemen’de de benzer bir kavgaya tutuştu.

 

Son Körfez kriziyle ise Sünni ekseni kendi içinde bölünmeyle karşı karşıya... Ve Sünni gruplaşmada yer alan Katar, Şii ekseninin başındaki İran ile yakınlaşmakla suçlanıyor.

 

SÜRE PAZAR GÜNÜ DOLUYOR

 

GEÇEN hafta Arap basınında Katar’dan yerine getirilmesi için 13 maddelik bir talep listesi yayınlandı. Arap basınına göre İran ile ilişki seviyesinin düşürülmesi, terör örgütlerine desteğin çekilmesi, Müslüman Kardeşler’in faaliyetleriyle propaganda amaçlı kullanıldığı gerekçesiyle El Cezire’nin yayınlarına son verilmesi ve Türk askeri üssünün kapatılmasının da yer aldığı talepler söz konusu.

 

Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn’in taleplerinin yerine getirilmesi için verdiği 10 günlük süre pazar günü dolacak. Körfez krizi, ABD Başkanı Trump’ın geçen ay Suudi Arabistan’a yaptığı ziyaret sonrasında patlak vermişti, hatta ABD Başkanı gelişmelerden kendine pay bile çıkarmıştı. Baştan beri dengeleyici bir tonda giden ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ise Katar’a yönelik taleplerin bir kısmının karşılanmasının zor olduğunu söylemişti.

 

WASHINGTON’DA ARABULUCULUK

 

KATAR krizinin önemli aktörleri bu hafta Washington’daydı. Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdulrahman el Sani, ABD’li mevkidaşı Tillerson ile görüştü. Yine Washington’da bulunan Suudi Dışişleri Bakanı Adil el Cubeyr, “Taleplerimiz müzakere edilmez. Aşırılık ve terörizme desteği kesmek Katar’a kalmış” diye tweet attı. Dört ülke Katar uçaklarına hava sahalarını kapatmış, bu çerçevede Katar’ın tek kara bağlantısı olan Suudi Arabistan sınırı da kapatılmıştı.

 

Katar Dışişleri Bakanı El Sani dün meşru meseleleri ele alabileceklerini söyleyerek “DEAŞ, El Kaide ve Lübnanlı Şii Hizbullah ile ilişkimizi kesemeyiz; çünkü böyle bir bağlantı yok. İran Devrim Muhafızları üyelerini sınırdışı edemeyiz çünkü Katar’da öyle birileri yok” diye açıklama yaptı.

 

GÜNLÜK HAYATA ETKİSİ

 

2.2 milyon nüfuslu Katar’ın gıda ihtiyacı kriz öncesine kadar Suudi Arabistan üzerinden karşılanıyordu. Katar’da yaşayan bir meslektaşım, krizin günlük hayatı nasıl etkilendiğine dair gözlemlerini şöyle aktardı:

 

- “İlk birkaç gün özellikle süt ürünleri bulunmuyordu, ama artık Türk, Azeri ürünleri tamamen S.Arabistan’dan gelen ürünlerin yerini aldı. Hiçbir şey eksik değil. Bu ürünlerin üzerinde İngilizce ya da Arapça yazı olmadığından marketlere çeviri tabloları asıldı.

 

- En büyük değişiklik kentin dört bir yanına Katar Emiri’nin fotoğraflarının asılması oldu.

 

- Bayram döneminde herhangi bir burukluk yoktu. Sadece Suudi ve BAE vatandaşlarının gelmemesi nedeniyle otellerde boşluk oluştu.

 

- Krizden en çok etkilenen sektör inşaat sektörü gibi duruyor. Özellikle 2022’de yapılması planlanan olimpiyat oyunları için devam eden inşaatlarda sıkıntı olduğu konuşuluyor. Çünkü yapı ürünlerinin neredeyse tamamı kara sınırı üzerinden geliyor.

 

- Katar’da Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan çok seviliyor. Türkiye’den gelen gıda yardımı ve asker yollama kararının hızlandırılması da büyük bir memnuniyetle karşılanmış durumda.”

 

TÜRKİYE’NİN DURUMU

 

KÖRFEZ krizinin devam ettiği günlerde Türkiye, Katar’daki askeri üssüne takviye yaptı. Şimdi bu üs krizin de unsurlarından biri olarak öne çıkıyor. Katar Savunma Bakanı bugün Ankara’da.

Türkiye bir kez daha kendisini Ortadoğu’daki ortakları arasındaki gerilimin ortasında bulurken bu üs dolayısıyla da arabuluculuk kartı da elinden alınmışa benziyor. Ancak yedi yıldır Suriye savaşıyla boğuşan, Irak’ta, Yemen’de, Libya’da bir türlü istikrar sağlayamayan Ortadoğu ülkeleri Katar’ın topyekûn bir krize dönüşmemesinin yolunu bulmalıdır.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp