Top
Ayse Aral - Kelebek

Ayse Aral - Kelebek

aaral@hurriyet.com.tr

16/06/2017

Çocuklarımız vardı bizim...


İçime sokasım var her birini, hepsini...
Geçen gün yürüyüş yapıyorum.
Bebek’te karşıma çıktı 4 çocuk, nasıl tatlılar nasıl...
“Abla” dediler, para vermeye kalktım.
“Yok be abla para verme, bize hamburger al” dediler.
İçim yandı, cebimdeki parayla alabildiğim kadarını aldım.
Suratlarındaki gülümsemeyi, o hazzı izledim onlar hamburgerlerini yerken.
Sonra çak çak yaptık, ben yürüyüşe devam ettim.
Sonra bir kafede bir kahve içtim.
Aklıma annesi tarafından içki ve sigara içirilen 5 yaşındaki çocukcağız geldi.
O nasıl bir şeydi?
Allah’tan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Dr. Fatma Betül Sayan Kaya sahip çıktı, çocuğu aileden aldı.
Birisi camiye girdi, namaz kılan bütün çocuklara tekme tokat daldı!
Bir baba 5 yaşındaki oğlunu kaburgaları kırılıncaya kadar dövdü.
Neymiş, çocuk uyumuyormuş!
Vicdansız çocuk bakıcılarının dehşetini izlerken kanımız donuyor!
Öldürülen, tecavüze uğrayan çocukları yazamıyorum bile, yüreğim el vermiyor...
Çocuğa yapılan kötü muameleyi duyunca kalbim yerinden çıkıyor, nefesim kesiliyor.
Bunlar basına yansıyan, gazetelerde okuduğumuz, televizyonda izlerken sinir harbi yaşadığımız çocukların haberleri.
Peki ya hiç duymadığımız, bilmediklerimiz, kimsenin aklına gelmeyen, unutulan çocuklarımız yok mu?
Ne demek mi bu?
Hapishanede yaşayan, büyüyen çocuklar.
Anneleriyle birlikte cezaevinde yaşayan çocuklarımız.
Annelerinin cezasını birlikte çeken minik bedenler.
Kaçımızın haberi var bunlardan ya da hangimiz merak ediyoruz oradaki çocukları?
Soğuk duvarların arasında, son derece sağlıksız ortamda büyümeye çalışanlar...
Kendi çocuğunuzu nasıl büyüttüğünüzü düşünün lütfen.
Mamasını hazırlarken nasıl özeniyorsunuz, ek gıdaya başlayınca ne yedirsem diye şaşırıyorsunuz değil mi?
Hapishanedeki çocuklar ise büyükler ne yerse onu yemek zorundalar biliyor musunuz?
Siz çocuğunuza özel ağzını dişini acıtmayacak plastik kaşık çatal alırken, onların öyle bir lüksü yok maalesef.
Bebeğinizin gaz sancısı tuttuğunda eliniz ayağınıza karışıyor, onu sakinleştirebilmek için belki de arabayla tur atıyorsunuz.
İçerideki bebekli annelerin durumunu hiç düşündünüz mü peki?
Çocuğunuza özel oda, yatak hazırlarken siz, oradaki çocuklar anneleriyle birlikte
yatıyor.
Oyuncaksız büyüyor o çocuklar, hangimiz biliyor bunu?
Bunlar bizim çocuklarımız.
İlla bizim bedenimizden dünyaya gelmesi gerekmiyor!
Kendi doğurduğumuz çocuk gibi sevmezsek, sahip çıkmazsak onlara, nasıl güzel bir geleceğimiz olabilir ki?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp