Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in Ankara’da Moody’s yetkilileriyle görüşeceği sıralardaydı.

n

 

n

Bir grup ekonomistle öğle yemeğinde beraberdim.

n

 

n

Uluslararası yatırım fonu yöneticisi de vardı aralarında, bankacı da piyasa analisti de...

n

 

n

Mehmet Şimşek’e katılıyorlardı; bugünden yarına Türkiye’nin kredi notunun düşürülmesini beklemiyorlardı.

n

 

n

Fakat farklı bir siyaset izlenmezse 3 ay içinde bir düşüş yaşanacağına bahse dahi girmeye hazırdı biri.

n

 

n

İşte olacakları bilen kişi oydu.

n

 

n

***

n

 

n

Moody’s’in not kırmasının ekonomik göstergeler açısından bir temeli var mı?

n

 

n

Birçokları gibi ben de olmadığını düşünüyorum.

n

 

n

Moody’s darbesi diyebilir miyiz buna, ekonomik bir saldırı diyebilir miyiz?

n

 

n

Tartışmaya açık, değildir diyemem.

n

 

n

Ama konuştuğum isimlerin FETÖ’yle bir alakası yoktu, onu söyleyebilirim.

n

 

n

O yüzden en sağlıklı tepkiyi Mehmet Şimşek’in verdiği kanaatindeyim.

n

 

n

Hükümet, altında kötü niyet arasa bile ekonomik reformlarla notu yükseltmenin yollarını bulmalı.

n

 

n

Şimşek, soğukkanlılığını koruyarak doğrusunu yaptı. Moody’s’in tedirgin ettiği piyasalara güven verdi.

n

 

n

Darbeyse darbe, saldırıysa saldırı; önemli olan nasıl boşa çıkarılacağıdır.

n

 

n

Ekonomide yapısal reformlarla tedbir aldınız mı, gerisi fasa fiso.

n

 

n

Piyasalardaki çalkantısı, sarsıntısı vız gelir tırıs gider, kalıcı hasar bırakmaz.

n

 

n

***

n

 

n

Peki Moody’s hamlesini bir ay öncesinden bilen ekonomist, başka ne mi demişti?

n

 

n

Şimşek’in daha o sabah verdiği yapısal reform sözünden çok, terörle mücadelenin akıbetine odaklandığını hatırlatabilirim.

n

 

n

Çözüm sürecinin canlanıp canlanmayacağı üzerinde duruyordu, yazmıştım o gün.

n

 

n

Ekonomiyle, kredi notuyla, yatırım yapılabilir seviyede olup olmamakla ne münasebeti mi var?

n

 

n

İşin ehli değerlendirsin...

n

 

n

Ben sadece hatırlatıyorum, elçiye zeval olmaz.

n

 

n

ERDOĞAN BARIŞ İÇİN HÂLÂ BİR ŞANS

n

 

n

KOLOMBİYA’da FARC nasıl başardı; terör örgütü niteliğinden kurtulmak için canhıraş çırpınan PKK etraflıca düşünmeli üstünde.

n

 

n

52 yıllık çatışma dönemi, Devlet Başkanı Santos’la örgüt lideri Timoşenko tarafından anlaşmanın resmen imzalanmasıyla sona erdi.

n

 

n

Sonuç; AB, FARC’ı terör örgütleri listesinden çıkarıyor. Diğer kara listeler de sırada...

n

 

n

Aynı konumda olmak için can atan PKK, Suriye’de meşruiyet arayacağına FARC’ı örnek almalı değil mi?

n

 

n

IŞİD’le savaş üzerinden aklanmayı ummak, bir ham hayal, bunu görmeli değil mi artık?

n

 

n

***

n

 

n

Terör örgütü sıfatından kurtulmanın tek yolu, terörü bırakmak, silahları gömmek.

n

 

n

Bunun için iki şey lazım; cesur bir devlet başkanı ile silahların devrinin geçtiğini kavrayan bir terör örgütü...

n

 

n

Şartlardan biri bizde mevcut.

n

 

n

Devletin başında, başbakanlığında çözüm sürecinin mimarlığını yapmış bir Erdoğan var.

n

 

n

Elini değil gövdesini taşın altına koymaktan çekinmeyen bir Erdoğan...

n

 

n

Gerekirse baldıran zehri içmeye hazır bir Erdoğan...

n

 

n

Geriye ikincisi kalıyor; PKK’nın terörle hak aranmayacağına ikna olması, silahların ömrünü tamamladığına inanması.

n

 

n

***

n

 

n

Canlanır mı diye konuşulup duran çözüm süreci, Erdoğan’ın cesareti olmasa olmazdı.

n

 

n

Ama yaşayarak öğrendik ki yolun sonuna geldiğini idrak etmeyen bir örgüt de olmadan olmuyor.

n

 

n

İşte size FARC, akıbeti ortada.

n

 

n

Uluslararası tanınırlıksa tanınıyor. Meşruiyetse meşruiyet kazanıyor.

n

 

n

Kimseye kara gücü hizmeti vermeden, kimsenin piyadesi olmadan, olmadık hayaller peşinde koşmadan başarıyor hem de.

n

 

n

Bütün dünyanın heyecanla izlediği bu gelişme, Kandil’i uyandırmaya yetmedikten sonra ne dense boş.