İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, MİT TIR’larının durdurulmasından sonra FETÖ’nün sivil imamlarının ABD Büyükelçiliği ve Başkonsolosluğu’yla görüşme yaptıklarının tespit edildiğini açıkladı. Fidan, görüşme içeriklerinin ABD Büyükelçiliği ve Başkonsolosluğu’na sorulduğunu söyledi.

Gelecek cevabı şimdiden merak ediyorum.

Türkiye gazetesi yazarı Batuhan Yaşar, 15 Temmuz’dan sonra Adil Öksüz’ün, ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu tarafından arandığını yazmıştı. Adil Öksüz’ün 21 Temmuz günü saat 10.22’de arandığı iddiası ABD makamları tarafından reddedilmedi. ABD Büyükelçiliği tarafından yapılan açıklamada, “Öksüz’ü arayarak kendisini vizesinin iptal edildiği konusunda bilgilendirmeye çalıştık” denildi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise, “ABD büyükelçiliği vizesini iptal ettiği kaç kişiyi aramıştır” diye sormuştu. Adalet Bakanlığı yetkililerine sordum. Bakan Bozdağ’ın, 31 Mart tarihinde sorduğu bu soruya henüz cevap gelmemiş.

Bu arada Adil Öksüz’ün, cep telefonu sinyalinin en son Mersin’de alındığı söyleniyor. Söz konusu Adil Öksüz’ün cep telefonu sinyali olunca iki senaryo üzerinde duruluyor.

1- Mersin’den yurtdışına kaçırıldı.
2- ABD’nin İncirlik Üssü’nden yurtdışına çıkması sağlandı.

15 Temmuz’a ABD’yi bulaştırmak gibi bir çaba içinde değilim. Ancak darbenin lideri Fetullah Gülen, ABD’de yaşayacak. Darbe planları belirli sürelerle Pensilvanya’ya götürülecek. Adil Öksüz en son 14 Temmuz günü ABD’den koltuğunun altında darbe planlarının onaylanmış haliyle dönecek? Ama bundan ABD’nin haberi olmayacak? Eğer bunda yüzde 1’lik bir doğruluk payı olsun, CIA’yı lağvederler.

15 Temmuz gecesi darbecilerin ele geçirdikleri Genelkurmay karargâhından aradıkları isimlerden biri de ABD Genelkurmay Başkanı Dunford’du.

Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar’ı derdest eden özel kalemi ve yaverleri tarafından aranmıştı Dunford. ABD Genelkurmay Başkanı 15 Temmuz’da Afganistan’daydı. ABD’deki makamı arandı, özel kalemindeki görevliler, Dunford’un istirahatte olduğunu belirterek not almakla yetindiler.


KAYIP HAT
ABD Genelkurmay Başkanı’nın her zaman kullanılan resmi hattan arandığı söyleniyor.

Bu arada 15 Temmuz gecesine ilişkin olarak bir de ‘Kayıp hat’tan söz ediliyor. Bu ‘Kayıp Balık Nemo’ gibi bir şey değil. Ciddi bir konu. 15 Temmuz’a giden yolda ilişki ağına ışık tutacak ciddi bir delil olduğu söyleniyor. Tabii bulunduğu takdirde.

Kayıp hat işi bana ilginç geldi.

Bakın, bir süredir ‘bascalan’ hesabıyla ilgili yazılar yazıyorum. Bascalan, haramzadeler, bilaloglan ve Fuat Avni, hükümeti devirmek için 17-25 Aralık operasyonuyla eşzamanlı olarak devreye sokulan hesaplardı. Bir dönem çok etkili olmuşlardı. Yıllar sonra ‘bascalan’ hesabının üzerine gidince her gün yeni bir bilgiye ulaştım.

Ulaştığım yeni bilgileri paylaşıyorum.


TURKCELL’DEKİ YAZI YOK EDİLMİŞ
FETÖ’den ihraç edilen Mesut Biçer’in, 90.505.366.1010 No’lu hattan ‘bascalan’ hesabına bağlandığı 212.57.8.226 No’lu IP adresi Emniyet İstihbarat tarafından 2012-2014 tarihleri arasında kullanılmış.

Tam olarak tarihini vereyim.

Turkcell, 08.07.2012 tarihinde Statik IP adresi olarak 212.57.8.226’yı Emniyet İstihbarat’a tahsis etmiş. 31 Ekim 2014 tarihine kadar sabit IP adresi olarak kullanılmış. İstihbaratın yapısı gereği bu tarihten itibaren başka bir IP adresi alınmış. Peki Turkcell bu numarayı ne yapmış? Emniyet İstihbarat’ın talebi üzerine 27 Temmuz 2015 tarihine kadar bu IP adresini boş bırakıyor. Şimdi ismi bende saklı olan ünlü bir enerji firmamıza tahsis edilmiş.

Şimdi gelelim 10 puanlık uzmanlık sorusuna.

Turkcell tarafından, ‘bascalan’ hesabıyla ilgili olarak Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na yazılan, 17.04.2014 tarih ve S-HUK-REG/170414/3678 sayılı yazı kurumun arşivinde yok. Daha doğrusu yok değil, bir el tarafından Turkcell’in arşivinden yok edilmiş. Sadece bu yazışma mı? ‘bascalan’, ‘haramzadeler’ ve
‘Fuat Avni’ hesaplarıyla ilgili yazışmalar da yok.

Bakın bir konunun üzerine gittim neler çıktı? Eğer bu hesaplarla ilgili olarak bir savcımız soruşturma açarsa, dudaklarınızı uçuklatacak bağlantıların ortaya çıkarılacağından eminim.

Ha bir de kayıp hat işi vardı değil mi? Doğruysa mühim iş.