Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

30/06/2016

Üniversiteler ‘akreditasyon’una göre seçilecek

 

Lisans Yerleştirme Sınavları’nın (LYS) tamamlanmasının ardından üniversite adaylarını bu kez de başka bir maraton tercih süreci bekliyor. Önce 18 Temmuz’da açıklanacak yerleştirme puanları ve başarı sıraları, 26 Temmuz-2 Ağustos tarihleri arasında yapılacak bu tercihleri belirleyecek. Bu yıl tercih yapmaya hazırlanan adaylar, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu’nda ilk kez üniversitelerin akreditasyonu ve sınav başarılarını da görme şansına sahip olacak. YÖK, aldığı kararla bazı programlar hakkında bu bilgileri bu yıl kılavuza koydu.

Akreditasyon Türkiye’de kamuoyunda çok tartışılan ve bilinen bir konu olmasa da dünyanın birçok ülkesinde üniversite tercihlerini doğrudan etkiliyor. Çünkü bir eğitim kurumu için en önemli noktalardan biri de hiç kuşkusuz verdiği eğitimin kalitesini belgelemek ve belli standartları yerine getirdiğini kendisini seçecek olanlara göstermek oluyor. Bunun yolu ise ulusal ya da uluslararası akreditasyon kurumlarından geçiyor.

Türkiye’de de başta yükseköğretim kurumları olmak üzere birçok eğitim kurumu bağımsız kurumlara kapılarını açarak eğitimlerini incelemelerini talep ediyor. Bu incelemeyi de akreditasyon uygunluk değerlendirme kuruluşları yükseköğretim kurumlarının daveti üzerine yapıyor.

Mühendislik fakültelerinden fen fakültelerine, fen edebiyat fakültelerinden tıp ve hemşirelik eğitimine kadar değişik alanlarda hem ulusal hem de uluslararası denetleme kuruluşları inceledikleri bu kurumların eğitimlerinin “eşdeğerliliklerini” ve belli bir standardı yerine getirdiğini akreditasyon vererek onaylıyor.

Eğitiminin eşdeğerliliğini ve kalitesini incelemeye açan kurum, bağımsız kuruluşların eğitim ortamlarını denetlemesine izin veriyor. Bu denetlemeler bazen 1 yıldan uzun da sürebiliyor. Üstelik de verilen eğitimi denetlenen ve akreditasyon belgesi alan kurum bu belgeyi sürekli kullanma şansına da sahip olmuyor. Çünkü akreditasyon devamlı bir süreç. Bir kurumun akredite edilmiş olması verilen “akreditasyon” belgesini sürekli taşıması anlamına gelmiyor. Denetlemeyi yapan bağımsız kuruluşlar belli aralıklarla eğitim kurumlarında akreditasyon sürecini tekrarlıyor ve belirlenen standartlara uyup uymadığını kontrol ediyor. Bu süreç sonunda da ya akreditasyon belgesi uzatılıyor ya da sona eriyor.

Akreditasyon belgesine sahip olmak ise bir eğitim kurumu için ulusal ya da uluslararası standartları yerine getirdiğini gösterirken, kurumun verdiği diplomanın tanınırlılığını da artırıyor.

İşte bu yılın kılavuzunda hangi üniversitelerin hangi programlarında akreditasyon olduğu da görülüyor. Bir başka nokta ise yine tıp başta olmak üzere mezunların girdiği ulusal sınavlardaki başarıları olacak.

Tüm bu belgeler ise adayların tercihlerini yaparken göz önüne alacakları en önemli kriterlerin başında gelecek. Artık bir kurum “En iyisi benim” sözünü o kadar kolay söyleyemeyecek, çünkü “Belgeni göster” denilecek.

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp