Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

30/05/2011

Parası olana sınavsız üniversite

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan yine açıkladı: International Bakalorya (IB) diplomasına sahip öğrencilere üniversitelerde kontenjan açılacak ve onlar sınavsız üniversitelere girebilecek. Hatta ilk uygulama KKTC'li öğrenciler için bu yıl yaşama geçecekmiş. Sonra da Türkiye'deki öğrencileri kapsayacakmış. Özcan'ın deyimi ile "IB diplomasızlar" Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS), sonra Lisans Yerleştirme Sınavları'nı (LYS) aşacaklar ve başarılı olurlarsa üniversitelere yerleşebilecekler.
Bir adayın dava açmasıyla iptal edilecek bir uygulama. Eğer bu yıl yerleştirme kılavuzunda KKTC'den gelecek öğrenciler için bu uygulama yer alırsa yaz aylarında da "yerleştirme işlemlerinin iptali" ile ilgili davaların haberlerini yaparız.
Özcan'ın açıklaması öncelikle Anayasa'nın "eşitlik" ilkesine aykırı. Çünkü Anayasa'nın tüm öğrenciler için sağladığı eşitliği maddi olanaklara sahip olanlar lehine bozacak. IB diploması veren 31 okul arasında ücretsiz eğitim veren biri devlet okulu olmak üzere iki okul var. Yani 9 binden fazla devlet lisesi arasında bir okul. Diğerleri özel ve öğrenim ücretleri yıllık 15 bin ile 35 bin TL arasında değişiyor. Paranız varsa 5 yılllık öğrenim ücreti olan en az 100 bin TL'yi öder, çocuğunuza IB diploması alırsınız. Sonra da ODTÜ ya da Boğaziçi'ne "sınavsız" sokarsınız.
Parası olmayanlar ne yapacak? Özcan diyor ki; Siz sınavlara girmeye devam edin. Başarılı olursanız üniversiteye girersiniz. Oysa önerilecek sistemler okullar arasındaki "eşitsizlik uçurumunun" nasıl kapatılabileceği konusunda da çözüm üretilmeli. Bu önerideki gibi uçurum "maddi eşitsizlikle" daha da açılmaya çalışılmamalı. Türkiye sosyo ekonomik kökenin öğrenci başarısını en çok etkilediği 3 OECD ülkesinden biri. PISA testinde en üst çeyrekte bulunan öğrenciler, en alttakilere göre 92 puan fazla alıyor. Bu fark Finlandiya'da 61. En alt çeyrekteki öğrencilerin yüzde 64'ü dezavantajlı okullara gidiyor.
Özcan'ın önerdiği bir başka sistem SAT'i ise ABD üniversiteleri öğrenci kabullerinde kullanıyor. İlk aşaması matematik ve sözel yetenekleri, ikinci aşaması da bir konu üzerindeki akademik bilgileri ölçen bir sınavdır. Bazı üniversiteler yabancı dil hazırlık programlarında sonuçlarını kabul ediyor. Yabancı dil programları için de ölçü kabul edilebilir. ABD üniversiteleri de yabancı öğrencilerden bu sınav sonucunu yabancı dillerinin yeterliliklerini görmek için istiyor. Ancak ABD üniversitelerinde geçirli sınav sisteminin Türkiye'deki üniversitelere öğrenci yerleştirmede neden geçerli olması gerekiyor?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp