Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

27/05/2013

İkinci dönem okulları kapatalım

Seviye Belirleme Sınavı'na (SBS) girecek öğrenciler, "Bize neden 45 gün izin verilmiyor?" diye soruyor. Çünkü lise son sınıfta okuyan ağabey ve ablalarına "üniversite sınavlarına daha iyi hazırlansınlar", "sahte rapor peşinde koşmasınlar" diyerek Milli Eğitim Bakanlığı 45 gün devamsızlık izni verdi ya onlar da "Biz de sınava gireceğiz. Biz de izin istiyoruz" diyor.
Bir gruba "Üniversiteli olacaklar" diyerek, okul yerine dershaneye gitmesi için izin veriyorsanız, diğerlerine neden bu haktan yararlanamayacaklarını anlatmalısınız. Sınavsa; ikisi de sınava hazırlanıyor. Biri üniversite sınavına girecekse, diğeri de ona üniversiteye ulaşma yolunda büyük katkılar sağlayacak lise yerleştirme sınavlarına girecek.
Her yıl bu tartışmalar yaşanıyor. Üniversite sınavları yaklaşırken, lise son sınıflar okulları boşaltıyor ve dershanelere gidiyor. Önce YGS, sonra da LYS öncesi okulda 12. sınıf öğrencisi görmek mümkün olmuyor. Bir yandan 17 yaşındaki gençler "sahtekârlık" yapmaya itilip sahte rapor peşinde koşarken, aileleri de 350 TL'yi bulan paralar ödeyip çocuklarına sahte raporlar alıyor. İlköğretim okullarında da aynı devamsızlıklar liseler kadar olmasa da görülüyor.
Bakanlık önce "Sahte rapor alan öğrenci de veren doktor da cezalandırılacak" diyor. Bakıyor, rapor alınmasının önüne geçmek olanaksız, sonunda "Velinden dilekçe getir, 45 gün izinlisin" diyor.
Bu tabloda büyük bir terslik var. Bir yandan öğrencinin ve velisinin okuluna iyi eğitim vereceğine ilişkin inancının olmadığını görüyoruz bir yandan da izin hakkı tanıyan bakanlığın aynı görüşte olduğunu anlıyoruz.
Bu durumda liselerin 4 yıl eğitim verdiğini söylemek mümkün mü? Öğrenciler 180 iş günü açık olan okulun dörtte birini dershanede geçiriyorsa bakanlık da bunu onaylıyorsa o zaman birbirimizi kandırmayalım, dürüst olalım. Lise ve ortaokul son sınıfta okuyan yaklaşık 2 milyon öğrenci için ilk dönem karnelerini verip okulları tatil edelim. Ama "Ders saatleri en az ülke Türkiye. Daha iyi eğitim vermek için ders saatlerini artırıyoruz" gibi cümleleri de kurmayalım.


Doğuş, 'Doğa olduk' dedi

40 yılını eğitime adayan Doğuş Eğitim Kurumları Kurucusu ve Genel Müdürü Doğu Gözaçan'ın 2 anaokulu, 1 ilkokul, 1 ortaokul, 1 fen lisesi ve 1 Anadolu lisesi olmak üzere bünyesindeki 6 okulunu Doğa Koleji'ne devrettiğini duyurmuştuk. Üniversitenin kurucu vakfında mütevelli heyeti değişikliği için protokol yapılmış ve Gözaçan Ailesi yönetimden çekilmişti. Bu gelişmeleri Doğuş da resmi olarak duyurdu. Önümüzdeki ağustos ayından itibaren Acıbadem'de bulunan Doğuş Eğitim Kurumları'na ait tüm okulların, Doğa Koleji olarak eğitime devam edeceklerini söyledi. Bu değişimle Doğu Gözaçan da özel eğitim sektöründen tamamen ayrılma kararı aldı.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp