YAPTIĞI sınavlar geçtiğimiz ağustos ayındaki yasal düzenlemeyle Bilgi Edinme Kanunu kapsamı dışına çıkarılan ÖSYM, 2 milyon 7 bin 685 adayın girdiği sınavın sorularını 'sır' kabul etti ve bu soruları paylaşanlar için suç duyurusunda bulunmaya başladı.
İsteği ceza; 5 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası, yani yaklaşık 100 bin TL. Gerekçesi de "daha sonraki sınavlarda kullanmak üzere havuza alacağı soruların" açıklanması.
Tam güler misin ağlar mısın durumu. ÖSYM, 2 milyondan fazla kişinin okuduğu, bildiği, ezberlediği bu sorulara "devlet sırrı" muamelesi yapıyor.
Soruları ezberleyip aklında tutanlar suçlu!
Bir de soruları bizim gibi yayımlayan basın kuruluşları.
ÖSYM üşenmemiş, Basın Müşavirliği bünyesinde birde "ekip" oluşturmuş. Bu ekip sınav sorularını paylaşan, yayımlayan kişi ve kurumları tek tek belirleyip savcılığa "gizli bilgileri açıklamaktan" suç duyurusunda bulunacakmış.
ÖSYM'nin bu yıl soruları daha sonra yapacağı sınavlar için "saklamak" istemesi, "Soru hazırlamak bu kadar zor mu?" sorusunu akla getiriyor.
En az ÖSYM kadar soru hazırlayan kurumlardan biri olan dershanelere bu soruyu yönelttiğimde, 1 yıl içinde ürettikleri sorularla ilgili paylaştıkları veriler şöyle oldu:
■ Sadece 6-12 sınıflar arasındaki öğrencilere yönelik konu testleri için hazırlanan soru sayısı: 37 bin 540
■ Deneme sınavları için hazırlanan soru sayısı: 32 bin 600
■ Soru bankaları için hazırlanan sayı: 48 bin 600
■ Toplam yıl içinde kullanılan soru sayısı: 1l8 bin 740
■ Öğretmenlerden gelen soru sayısı: Yaklaşık 190 bin
Üstelik bu sorular her yıl yeniden hazırlanıyor, gelecek yıl ayrı sorular kullanılmıyor.
Eğer bir dershane kendi öğretmenleriyle yılda 190 bine yakın soru hazırlayabiliyor, eleyip en iyilerini seçtiği 118 bin soruyu öğrencilerine veriyorsa, ÖSYM 160'ı YGS'de, 420'si de 5 oturumlu LYS'lerde olmak üzere kullanacağı 580 yeni soruyu her yıl neden üretemeyecek?
Yıllardır ÖSYM'yle ilgili haber yazarım. Soru hazırlama ekipleriyle de defalarca görüştüm. ÖSYM'nin elinde kadrolu 60 kişiden oluşan bir ekip bulunuyor. Sınavlar döneminde ekibin sayısı üniversitelerden "destek" için gelen akademisyenlerle 100'ün üzerine çıkıyor.
"Bugüne kadar soru hazırlamakta sıkıntı çekmeyen ÖSYM'ye ne oldu da artık soru hazırlamak yerine havuz kurmak istiyor?"; merak etmemek mümkün değil.
Yoksa soru hazırlayan eski kadrolarını tasfiye mi ettiler ve yerlerine yenisini bulamıyorlar mı? Üniversitelerde soru hazırlayacak akademisyen mi yok?
Ya da birçok eğitimci, veli ve öğrencinin dile getirdiği gibi "çıkabilecek hatalı soruların bulunmasını mı istemiyorlar?"...
Bu soruların yanıtları ÖSYM'de....