DANIŞTAY'ın Anadolu, fen, Anadolu öğretmen, sosyal bilimler ve Anadolu sağlık liseleri için aldığı karar Milli Eğitim Bakanlığı'nı zor duruma düşürdü. Mahkemenin verdiği karara göre söz konusu liselerdeki boş kontenjanlara "önkayıtla" öğrenci yerleştirilmesi gerekiyor. Karar, dava geçen yıl açıldığı için öncelikle bu yıl liselerin hazırlık ya da 9. sınıflarında okuyan öğrencileri ilgilendiriyor.
Eğer bu öğrenciler arasında tercihindeki okulda boş kontenjan olmasına rağmen, önkayıt olmadığından dolayı kayıt yaptıramayanlar varsa "yeniden yerleştirme yapılmasını isteme hakkına" sahipler. Okullarda ikinci dönem sürüyor ama bu öğrencilerin haklarının kaybolduğu anlamına gelmez.
Dün görüştüğüm bir hukuk mahkemesi başkanı, bakanlığın bu kararı uygulamakla yükümlü olduğunu söylerken, "Eğer öğrenci boş kontenjan olduğu halde tercihine yerleşemediyse hukuken bu okula yerleştirilmek zorunda. Bakanlık kararı uygulamakla yükümlü. Uygulamazsa başta dava açan öğrenci olmak üzere tercihlerindeki okullara önkayıt olmadığı için yerleşemeyen öğrencilere tazminat öder" diyor.
Her yıl defalarca dile getirdiğimiz gibi geçen yıl da bu liselerde hatalı yerleştirme sistemi yüzünden binlerce kontenjan boş kaldı. Ancak bakanlık dahiyane bir yöntemle "sınıf kapatarak" sorunu çözmüştü.
Geçen 14 Eylül'de tüm yedek yerleştirmeler tamamlandığında en gözde okullarda örneğin Kabataş Erkek'te 31, Cağaloğlu Anadolu'da 27, Burak Bora'da 36'sı İngilizce olmak üzere 44, Kadıköy Anadolu'da 32, Beşiktaş Atatürk'te 49, İstanbul'da (Erkek) 4, Nişantaşı Anadolu'da 40, Haydarpaşa'da 24 boş kontenjan vardı. MEB, boş kontenjanı 30 ve üzerindeki tüm okullarda hazırlık ya da 9. sınıflarından bir şubeyi kapatınca bu sihirli formül sayesinde boş kontenjan neredeyse hiç kalmadı.
Eğer MEB, mahkemenin kararını uygulayacaksa "sınıf kapatılarak yok edilen" boş kontenjanları da dikkate almak zorunda.
Bu karar yalnızca geçen yılın değil, bu yılın yerleştirmelerini de etkileyecek. Bu yılın yerleştirme kılavuzunda eğer bu okullar için tekrar "önkayıt yapılmaz" maddesi yer alırsa bu kez açılacak dava için bir emsal olacak. Üstelik de bir hukukçunun deyimiyle "idarenin kötü niyeti var" denilerek dava açılabilecek.
Bakanlık ise hukukçularının incelediği bu gelişmeye karşı şimdilik sessiz.