Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

25/08/2011

Öğretmenlik en çok tercih edilen meslek

BUGÜN atanamayan öğretmenlerin sayısı bu gençlerin kurduğu platformun ve sendikaların verilerine göre 350 bini buluyor. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre bu sayı 230 bin civarında. Her yıl 40 binin üzerinde de eğitim fakültelerinden yeni öğretmen adayları mezun oluyor ve "atanamayanlar ordusuna" katılıyor ve her gün atama isteyen bu gençlerin eylemlerini görüyoruz. Aralarında yıllardır bazı branşlarda öğretmen ihtiyacı olmadığı için atama bekleyenler var.
Son haftalarda bu öğretmen adayları yine birbiri ardına "atama taleplerini" yineleyen eylemler yapıyor. Çünkü 26 Ağustos'ta 11 bin yeni öğretmen ataması yapılacak ve onlar da sayının artırılmasını talep ediyorlar.
Öğretmen adaylarının yaşadıkları bu sıkıntıların nedeni, her alanda olduğu gibi eğitim alanında da bir türlü Milli Eğitim Bakanlığı ile YÖK arasında geleceği öngören bir insan kaynakları planlamasının yapılamamasından kaynaklanıyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın ihtiyaçları dikkate alınmadan, ya da bakanlık bu ihtiyaçlarını aktarmadığından binlerce genç mezuniyetten sonra atanamayacakları alanlarda eğitim görüyor ve mezuniyetlerinden sonra da yıllarca sürecek bir işsizlik sarmalına giriyorlar.
Tüm bu sıkıntılara rağmen bu yılın üniversite yerleştirme sonuçları incelendiğinde en büyük ilgiyi yine öğretmenlik programlarının gördüğü ortaya çıkıyor. Özellikle 2001 krizinden sonra yıldızı parlayan eğitim fakülteleri "atanamayan öğretmen adayı" mezun ediyor olsalar da 10 yıldır kontenjanlarını doldurmakta sıkıntı çekmiyor. Tıpkı bu yıl olduğu gibi. Devlet üniversitelerinde okul öncesi, sınıf, rehber, zihin engelliler başta olmak üzere tüm öğretmenlik programları dolmuş durumda. Bazı üniversitelerde yalnızca en zor ataması gerçekleştirilen Almanca ve Fransızca ile fen bilgisi öğretmenliklerinde boş kontenjanlar olduğu görülse de tıp ve hukuk gibi yine gençlerin gözdesinin öğretmenlik olduğunu söyleyebiliriz. Vakıf üniversitelerinde de öğretmenliklerin burslu programlarının tümünün dolduğu görülüyor.
Bir zamanların gözde fakültelerinden ziraat fakülteleri ise bu yıl da kontenjanı doldurmakta zorlanıyor. 1999 depreminin ardından gözde meslek olan jeoloji ve jeofizik mühendislikleri de su ürünleri ve ziraat mühendislikleri gibi eski popülerliğini yitirmiş görünüyor. Asıl boş kontenjanlar ise temel bilimler alanında. Oysa temel bilimler alanında alınacak eğitimin önemini bu gençlere anlatmak gerek.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp