Önce 1.7 milyon öğrenci şifre skandalı ile sarsıldı. Şifrenin "sehven" yapıldığı açıklandı ve kimse bu şifrenin farkına varamadığı ve bundan yararlanamadığı ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir tarafından iddia edildi. Ancak sehven şifrelenmiş kitapçıkların kimlere gittiği öğrenilemedi. 1.7 milyon kişi için hazırlandığı savunulan kişiye özel kitapçık için 1.7 milyon cevap anahtarı olup olmadığı konusu nedense bir türlü açıklığa kavuşamadı. Açıkçası yapılan bu açıklamalar en başta sınava giren gençleri tatmin edemedi.
Bu "tatminsiz gençler" günlerdir psikolojik işkence altında yaşıyorlar. Bugün üniversiteye girişin ikinci basamağı olan Lisans Yerleştirme Sınavları'na (LYS) başvurular başlıyordu. Ancak bu sınavlara kimlerin başvuracağı belli bile değildi. Çünkü LYS'ye başvurunun yapılabilmesi için YGS sonuçlarının açıklanması gerekiyordu. YGS puan türlerinden en az birinden 180 ve üzerinde puan alanların girebileceği bu sınavlar için dün akşam saatlerinde ÖSYM, son dakika açıklaması yaptı. LYS başvuruları 18-27 Nisan, 25-29 Nisan tarihlerinin ardından üçüncü kez ertelendi ancak bu ertelemede zaman belirsiz. Başvurular YGS sonuçları açıklandıktan sonra yapılacak. Üzerinden bir ay geçen YGS sonuçlarının ne zaman açıklanacağı da tıpkı LYS başvuruları gibi belirsiz. Oysa geçen yıl bu sınavın sonuçları 18 günde açıklanmıştı.
Açıklamadan anlaşılan ÖSYM'nin YGS ile ilgili tüm değerlendirme çalışmalarını tamamlamış, puanlamaları vermiş olduğu. Ancak ÖSYM Başkanı Demir sınavın geleceği ile ilgili kararı tek başlarına almak istemiyor. Şifre iddiaları ile ilgili soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcılığı çalışmasını tamamlamadan sınavın iptali ya da sınavlara devam konusunda bir açıklama yapmayacak.
Demir'in Başsavcı vekili Şadan Sakınan'a "Sınavı iptal edelim mi?" diye sorması bu yüzden. Oysa Demir'in hatırlaması gereken yapılan kanun değişikliği ile ÖSYM'nin artık özerk bir kurum olduğu. Ayrıca ÖSYM, YÖK'e bağlı bir kurum olarak çalışırken de en sonu geçen yıl KPSS Eğitim Bilimleri, Polis Akademisi ve bir de kitapçığı çalındığı ortaya çıkan üniversite sınavlarının iptali kararlarını tek başına almıştı. Üstelik KPSS soruşturmasının da 9 ayı aşkın süredir devam ettiği göz önüne alındığında Demir'in "şifre" konusunda soruşturmanın hemen sonuçlanacağına ilişkin kesin bilgisi mi bulunuyor?
Tüm bu belirsizlikler hem aileleri hem de gençleri baskı altına alıyor ve onlara işkence yaşatıyor. Onların evinde bir aydır yalnızca şifre konuşuluyor. Gençleri tekrar ders çalışmaları için motive etmek imkânsız. Onlar bir an önce sınavların geleceğini bilmek istiyorlar. Bu sorularına bir an önce yanıt almak da hakları.