Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

25/02/2012

Bakan dinçer, endişeleri gidermeye çalışıyor

DÜN Antalya Manavgat’ta başlayan “Mesleki ve Teknik Eğitim Çalıştayı”nın ana maddesi, Meclis Eğitim Alt Komisyonu’na gönderilen ve 4+4+4 formülüyle gündeme gelip eğitim sistemini kesintili hale getiren yasa teklifi oldu. Sivil toplum örgütlerinin, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardığı söylenen bu teklifle ilgili endişeleri var. Teklifin zorunlu eğitimi aslında açıköğretim sistemi getirerek 4 yıla düşürdüğü, kız çocuklarını sistem dışına atacağı ve yoksul ailelerin çocuklarını daha da dezavantajlı hale getirerek onları 10 yaşında “çırak adayları” olarak meslek okullarına yönlendireceği belirtiliyor.

Eğitim Reformu Girişimi’yle birlikte Anne Çocuk Eğitim Vakfı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği başta olmak üzere sivil toplum örgütleri ve akademisyenler, yasanın “kaliteli ve eşit eğitim” için yola çıkan “eğitim trenini” yoldan çıkaracağını söylüyorlar. İşte dün Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, bu yasa teklifinin yol açtığı endişeleri gidermek için bizlere sistemi anlattı. Yanda haberini okuyacağınız bu açıklamalarda “tereddütleri ve hataları gidermek” istediklerini söylerken, “ideolojik olmayan tereddütleri gidereceklerini” vurguladı.

Sohbetimizde “bu yasa teklifinde bakanlık bürokratlarının katkısı olup olmadığı”nı sordum. Bakanlık, bu teklife bundan sonra hataları gidermek için katkıda bulunacak. İkinci dört yıllık kademeye öğrencilerin nasıl seçileceği, okullar arasındaki geçişlerin tam olarak nasıl olacağı net olarak açıklanamamış olsa da 4. sınıftan sonra öğrencilere seçmeli ders olarak mesleki eğitimin verilmeye başlanacağı anlaşılıyor. Dinçer’in düşüncesi, hatta çalışmalarını başlattığı sistem ise öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine göre okullara gönderilecekleri seçme sistemi getirmek ve SBS’yi tamamen kaldırmak. 12. sınıfın sonunda bir olgunluk sınavının yapılmasına da sıcak bakıyor. Teklifte yer alan “açıköğretim sisteminin” kızları okuldan uzaklaştıracak şekilde uygulanmasına izin vermeyeceklerini altını çizerek, tekrar tekrar söylüyor.

Hatta 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kız çocuklarının eğitimiyle ilgili açıklayacağı “özel proje”nin başlangıcına tanıklık etmek üzere de bakanlığa davet ediyor. Dinçer’in, teklifin yol açtığı “tereddütlerin giderilmesi” için bundan sonra sık sık açıklama yapması kaçınılmaz. Ancak tüm toplum kesiminin mutabakatının sağlanacağı bir konsorsiyum oluşmadan bu teklifin yasalaşması için yapılan çalışmalar, endişelerin giderek büyümesine yol açacak gibi görünüyor. Endişelerini dile getirenler ise yeni Anayasa hazırlıklarında üniversitelere, öğrencilere, sivil toplum örgütlerine gidilirken, bu yasa teklifinde neden kimsenin görüşünün alınmadığını soruyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp