Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

22/05/2010

LYS’ye girecek öğrenci sayısı gerçekten az mı?

BİR süredir bir tartışmadır sürüp gidiyor. Lisans Yerleştirme Sınavları’na (LYS) başvuran
öğrenci sayısı biliyorsunuz 872 bin oldu. Oysa LYS için gereken 180 baraj puanı geçen
1 milyon 233 bin 580 öğrenci oldu. 361 bin öğrencinin LYS’ye başvurmama nedenlerine
ilişkin değişik spekülasyonlar yapıldı. Hatta 40 TL’yi veremediğinden dolayı başvuramadığı bile ileri sürüldü. Oysa YGS başvurusunun 35 TL olduğu hatırlanırsa bu
iddianın dikkate alınmayacağı ortada.

Geçen yılın verilerine bakalım. Eski sistem yani ÖSS bugünkü YGS ve LYS’nin birleştirilmiş tek oturumda uygulanmış haliydi. Önlisans, lisans, açıköğretim, özel yetenek bölümlerine girmek isteyen tüm öğrenciler bu tek oturumdaki sınava giriyordu. Okumak istedikleri bölümlere göre sınavın birinci yani bugünün YGS’sini ya da ikinci bölümünü yani bugünün LYS’sini yanıtlıyordu. Öğrenciler eğer açıköğretim, güzel sanatlar, önlisans programları, meslek yüksekokulları, bazı öğretmenlik programları gibi alanlarda okumak istiyorlarsa yalnızca sınavın ilk bölümünü yani bugünün YGS’sindeki soruları yanıtlıyordu. Şayet mühendislik, tıp, hukuk, işletme, ekonomi, sosyoloji gibi dört yıllık fakültelerin lisans programlarına gitmek istiyorlarsa o zaman da ikinci bölümün günümüzün LYS’sin sorularını yanıtlamıyordu. Geçen yıl ÖSS’ye 1 milyon 451 bin öğrenci başvurdu. Bunların 1 milyon 284 bini birinci bölümü yanıtladı. Ancak ikinci bölümü yani bugünün LYS’sini yanıtlayanların yani lisans bölümlerinde okumak isteyenlerin sayısı 901 bin oldu.

Bu yıl da sınava 1 milyon 512 bin öğrenci başvurdu. Bu öğrencilerden 1 milyon 200
binin üzerinde öğrenci 180 barajını geçti. Şimdi beklenen yalnızca barajı aştıkları için

bu öğrencilerin tümünün lisans sınavına girmesi. Oysa bu öğrenciler arasında güzel sanatlarda, açıköğretimde ve başka alanlarda okumak isteyenler bulunuyor. Aslında biz geçen yıl sınavın birinci bölümündeki soruları tamamladıktan sonra ikinci bölümü yanıtlamak istemeyen ancak sınav salonunu terk edemeyen ve salonda oturmak zorunda kalan öğrencilerden söz ediyoruz.

Ayrıca LYS’nin mantığı yalnızca lisans programlarında okuyacak öğrencilerin bu sınava girmesini sağlamak olduğuna göre YGS kendinden bekleneni de yapmış ve öğrencileri ayırmış oluyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp