Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

21/05/2012

Öğretmenin 'il emri' isyanı

MİLLİ Eğitim Bakanlığı'nın eş nedeniyle il değiştirme atamalarında "il emrini" kaldırması ve yerine puan üstünlüğünü getirmesi öğretmenlerin isyanına yol açıyor. Evli öğretmenler, "Sonsuza kadar buluşamayacağız" diyerek, karara tepki gösteriyor. İmza kampanyası başlatan öğretmenler bu karardan vazgeçilmesini istiyor.
Önce il emrinin ne anlama geldiğine bakalım: Evli öğretmen atandığı yerde bir yıllık süresi dolduktan sonra eşinin bulunduğu kente tayin istiyordu. Tercih yaptığı okullara kendisinden daha yüksek puanlı bir öğretmen atandığı takdirde, açıkta kalsa bile bakanlık onu "il emrine" atıyordu. Yani eşinin bulunduğu ile açıktan atanıyordu. Atandığı ildeki milli eğitim müdürlüğü bu öğretmeni ihtiyaç duyduğu ildeki başka bir okulda görevlendiriyordu.
İşte kaldırılan uygulama bu. Bundan sonra eğer öğretmenler eşlerinin bulundukları illere atama isterlerse "hizmet puanları dikkate alınacak." Eğer puanı yeterliyse ataması yapılacak aksi halde yerinde kalacak. Yeni bir öğretmenin yeterli puanı biriktirmesi ise yıllar alacak. Bir başka seçeneği de eşinin yanına gitmeyi çok istiyorsa 3 yıl ücretsiz izin kullanmak. Bu arada da bakanlık onların aynı ilde buluşması için "çaba gösterecek."
Evli öğretmenler puanları yetmese bile atamalarının yapıldığı "il emri"nin kaldırılmasına bu nedenle isyan ediyor. Bakanlık öğretmenlerin ihtiyaç duyulan yerlerde kalmasını istiyor, eşinden ve bazıları çocuklarından ayrı öğretmenler de bir an önce ailelerinin yanında olmak. İkisi de haklı.
Öğretmenlerin bir an önce atandıkları illerden "kurtulmak" istemelerinin en önemli nedenlerinden biri olumsuz yaşam koşulları oluyor. Ayrılmak istenen bölgelerin başında öğretmen açığının olduğu ve tecrübeli öğretmenlerin bulunmadığı Doğu illeri geliyor. Öğretmen hem maaş hem de yaşam koşulları açısından tatmin olmadığı bu bölgede kalmak istemiyor. Dün konuştuğumuz eski Eğitim İş şube yöneticilerinden Maksut Balmuk bu bölgelerde öğretmeni tutabilmek için bakanlığın "özel önlemler almasını" öneriyor. Tıpkı 1990'lı yıllarda yapıldığı ve hâlâ güvenlik güçlerinin maaşlarına yansıtılan "bölge tazminatı" verilmesi, lojman ve güvenliklerinin sağlanması gibi.
Bakanlığın en büyük sorunlarından biri sayıları çok az olanlar dışında bu bölgelerde deneyimli öğretmen tutamamak. Bakan Ömer Dinçer, bunun önlemlerini almaya çalışıyor ama Doğu'nun cazip hale gelmesi için maddi ve sosyal çözümler de üretmek gerekiyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp