Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

20/09/2012

'Normal' çocuk 'kaynaştırma'da yetişir

DÜN okul arayışlarının Doğa Koleji'nin kapılarını açmasıyla son bulduğu otizm teşhisli Nazım'ın ve annesi İrem Afşin'in yaşadıklarını yazmıştım. "Bir dokun, bin ah işit" misali onlarca aileden aynı sorunları yaşadıklarına ilişkin mesaj yağdı. Çocuklarının kaynaştırma eğitimi alabileceklerine ilişkin raporları olmasına rağmen tıpkı Nazım'da olduğu gibi okul kapılarının nasıl yüzlerine kapandığını anlattılar. Bu örnekler ailelerin eğitim haklarının nasıl engellendiğini gösteriyor. Kullananların çoğu da Nazım'ın yaşadıklarına benzer tecrübelere sahip oluyor.
Oysa kaynaştırma eğitimi yalnızca engelli çocuklara, başta sosyalleşme olmak üzere fayda sağlamıyor. Aynı zamanda "normal" dediğimiz çocuklarımıza da faydası var. Onlar da farklılıkları okul sıralarında öğreniyor; yoksa sokakta engellilerle karşılaştıklarında şaşkınlık, aşağılama ya da bulaşıcı hastalık kapacakları korkusuyla onlara bakmıyor. Çünkü bu eğitim onları "normalleştiriyor".
Tüm bunları da ailelere ve eğitimcilerin büyük bir kısmına anlatmak gerekiyor. Nedense anne babalar çocuklarının "diğerleriyle" birlikte olmasından hoşlanmıyor, onları görmezden gelip dışlıyor. Oysa İsveç başta olmak üzere yurtdışında çocuklar kreş ve anaokullarında "farklı" bebeklerle oynarken, toplumun tek tip bireylerden oluşmadığını öğreniyor. Buradaki çocukların oyuncakları arasında bir kolu, bacağı olmayan, gözü görmeyen, koltuk değnekli, tekerlekli sandalyeli farklı renklere sahip bebekler oluyor. Toplumun mükemmel Barbie ve kemlerden oluşmadığını, sağlıklı bireylerin yanı sıra yaşadıkları toplumda engellilerin de olduğunu eğitim sistemi onlara öğretiyor.
Türkiye'de ise bırakın çocuklarının "disable dolls" dediğimiz engelli oyuncaklarla oynamasına izin verenleri yada bu oyuncakları almayı düşünenleri, çocuklarının aynı sınıflarda "diğerleriyle" oturmasını kabul etmeyen bir kitle var.
Engelli nüfusun sayısının tam bilinmediği ülkelerden birisi Türkiye. TÜİK verileri bile 10 yıl öncesine dayanıyor ve bu verilere göre engelli nüfus toplam nüfusun yüzde 2.58'ini oluşturuyor. Oysa Dünya Sağlık Örgütü'nün Türkiye için öngördüğü engelli nüfus yüzde 12.
MEB verilerine göre geçen yıl kaynaştırma eğitiminden ilköğretimde ve ortaöğretimde toplam 148 bin 753 öğrenci yararlandı. Okul öncesi eğitim rakamları bu yıl paylaşılmadı ama 20102011 döneminde Eğitim Reformu Girişimi'nin (ERG) raporuna göre bu eğitimden yararlanan sayısı 588.
Yine ERG'nin raporu kaynaştırma eğitiminde bir başka soruna; yeterli insan kaynağı olmadan yürütülmeye çalışılmasına dikkat çekiyor. Özel eğitim öğretmeni açığı büyük. Yeterli destek eğitim hizmeti de sunulmuyor. 40 kişilik sınıfa 3-4 engelli çocuk da eklenince öğretmenler de isyan ediyor.
Evet bu alanda sorunlar da önyargılar da büyük. Ancak unutmayalım normalleşmenin yolu da "kaynaştırma"dan geçiyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp