Üniversitelerde yerleştirme sonrası oluşan tablo 3 yıl öncesine benziyor. Hatta daha da kötü. İki yıl önce yaklaşık 50 bin boş kontenjan kalmıştı. Bu yıl ise 88 bin 571. Bu durumdan en olumsuz etkilenen KKTC üniversiteleri oldu. Ada'daki 5 üniversitenin toplam kontenjanının yüzde 75'i boş kaldı. 16 bin 450 kontenjana sahip üniversitelere yalnızca 4 bin 273 öğrenci yerleşti. Bu boşluğun ek yerleşme ile doldurulması da mümkün görünmüyor.

Boş kontenjanlardan Ada ekonomisi de nasibini alacak. Ada'daki üniversitelerde öğrenim gören öğrenci sayısı 35 bini Türkiye'den gelen öğrenciler olmak üzere 45 bin. Bu öğrencilerin Ada ekonomisine katkısı yıllık 500 milyon doları aşıyor. Yani ekonomide eğitimin katkısı küçümsenemez. Bu nedenle de KKTC hükümeti rektörlerle birlikte Türkiye'den gelecek öğrencileri nasıl ikna edebileceklerini tartışmaya başladı. Hedefleri ek yerleştirmede öğrencilerin tercihlerini KKTC üniversitelerinden yana kullanmalarını sağlamak.

Oysa Türkiye'de 94 devlet, 34 vakıf üniversitesi bulunuyor. 11 vakıf üniversitesinin de kuruluşu onaylandı, önümüzdeki yıl onlar da öğrenci alacaklar. Öğrencilerin tercihi ise önce devlet, sonra vakıf ve en son da KKTC üniversiteleri oluyor. Üniversite sayısı Türkiye'de bu kadar artmışken, öğrencilerin KKTC'yi tercih oranları önümüzdeki yıllarda daha da düşecek.

Bu nedenle KKTC'nin Türkiye'den geçmiş yıllardaki kadar öğrenci beklememesi ve yeni bir strateji oluşturması gerekiyor. Önümüzdeki yıllarda daha büyük zarara uğramamak için başta Ortadoğu olmak üzere komşu ülkelerin öğrencilerine bir an önce alternatif politikalar üretmeleri şart.