GEÇTİĞİMİZ gün bir özel okulun yöneticisiyle sohbet ediyorduk. Söz döndü dolaştı ve Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun “Okullarda serbest kıyafet  uygulansın mı?” anketine geldi. Biliyorsunuz anketin sonuçları “üniforma kalksın, okula  serbest kıyafetle gidilsin” yönünde. Sohbet ettiğim yönetici 20 yılı aşkın süredir hem devlette hem de özel sektörde çalışmış bir eğitimci ve bir eğitimci olarak  da serbest kıyafet uygulamasına karşı çıkıyor.

Gerekçelerini de bu uygulamanın öğrenciler arasında eşitsizliğe ve disipsinsizliğe yol açacağı endişesi oluşturuyor. Bunu da kendi deneyimlerine dayanarak söylüyor. Çünkü yöneticilik yaptığı okulda yıllar önce haftada bir gün  öğrencilerin üniformalarını çıkarmalarına izin vermişler ve cuma günlerini “serbest gün” ilan etmişler. İşte ne olduysa bu uygulamayla başlamış.

Diğer günler gayet sakin ve başarılı öğrenciler cuma günleri bambaşka öğrenciler haline dönüşmüş. Okulda disiplin suçları cuma günleri daha fazla işlenmeye başlamış. O gün öğrencilerin konsantrasyonunda düşüş saptanmış. Dersler diğer günlere oranla daha az takip edilmiş. En önemlisi de okulda baş gösteren marka takıntısı olmuş. Özellikle de lise öğrencileri arasında marka takıntısı okul yönetimini ciddi biçimde rahatsız etmiş.

“Okulda burslu okuyan öğrenciler üzerinde bunun nasıl bir baskı oluşturduğunu tahmin edersiniz” diyor  konuştuğum yönetici. Bir süre sonra velilerden de şikâyetler gelmeye başlamış.  Çocuklar bir gece önceden ertesi gün hangi kıyafeti giyeceği konusunda evde  krizler yaratınca veliler de bu uygulamayaisyan etmiş. Tüm bunlar birleşince bu uygulama kısa süre sonra son bulmuş.  Şimdi yılda bir kez öğrenciler istedikleri gibi giyiniyorlarmış. Birkaç özel istisna dışında özel okullarda bile serbest kıyafet uygulaması yapılmazken, devlet okullarında “yeni bir şey bulunmuş gibi” bu konunun sunulmasını anlamak zor.

pkapla@htgazete.com.tr