25 Nisan'dan itibaren 7.2 milyon anasınıfı ve ilköğretim birinci sınıf öğrencisine haftanın 5 günü 200 mililitrelik kutularda ücretsiz süt verilmeye başlanacak. Ancak 7 yıl önce bu talebi dile getiren öğretmenlerin 18 ay hapis cezası aldığını ve kamu haklarından men edildiklerini biliyor muydunuz? Ben de bunu bu cezayı alanlardan biri olan eski Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer'den öğrendim. Dinçer, "18 ay hapis cezası aldık ama bugün taleplerimizin yaşama geçmesinden mutluyuz" diyor.
Dinçer, o dönem genel başkanlığını yaptığı Eğitim-Sen'in 23-27 Ekim 2005 tarihleri arasında Türkiye'nin her bölgesinde ana sloganı "Eğitime yeterli bütçe, okuluma ödenek istiyorum" olan Büyük Eğitimci Yürüyüşü'nü başlattığını hatırlatıyor. Ankara'da Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde buluşmak üzere tüm kentlerden öğretmenlerin otobüsler yola çıktığını ancak kente girişlerinin engellenmesi sonucunda 7-8 bin kişilik bir grubun bakanlık önüne kadar gidebildiğini söylüyor.
Bu yürüyüşün talepleri arasında o dönem "elektrikleri, suları kesildi" diye gazetelere haber olan ve faturaları Okul Aile Birlikleri tarafından ödenen okulların elektrik, su, doğalgaz ücretlerinin "devlet tarafından" karşılanmasının, ikili eğitimden tekli eğitime geçilmesinin, sınıf mevcutlarının azaltılmasının yer aldığını vurgulayan Dinçer, şöyle konuşuyor:
"Yine taleplerden biri de anaokulu ve ilköğretim birinci kademe öğrencilerine her gün ücretsiz süt verilmesiydi. Ancak bu yürüşüyün ardından 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefetten birçok arkadaşımız hakkında dava açıldı. Benim de aralarında bulunduğum 10 yöneticinin davası 2010'da sonuçlandı. Genel başkan olarak ben ve 9 arkadaşım 18 ay hapis ve kamu haklarından men cezası aldık. Bu cezalar ertelendi. Bir daha ceza alırsak, bunlar üzerine eklenecek. Ama bu süre içinde okulların elektrik, su ve doğalgaz faturaları artık il özel idareleri tarafından ödenir hale geldi ve şimdi de çocuklara süt dağıtılıyor. Bizim bir bardak süt talebimiz 18 ay hapisle cezalandırılmış olsa da bugün bu talebin yaşama geçtiğini görmek beni mutlu ediyor. Çünkü süt çocukların zihinsel ve fiziksel gelişimleri açısından büyük önem taşıyor. "
Dinçer "süt davası" diye nitelendirdiği bu davayı AİHM'ye taşıdıklarını anlatırken, ilköğretim öğrencilerine ücretsiz öğle yemeğinin de verilmesi gerektiğini vurguluyor.