SÜRMENE Kaymakamı Mustafa Özarslan’la ilköğretim okullarında başta esnaf ve işadamlarının sponsorluğuyla yaşama geçirdiği projesini anlatmak üzere beni aradığında tanıştık. 43 yaşındaki Özarslan’ın yaptıkları devletten destek beklemeden de “değişimin” gerçekleştirilebileceğini gösteriyor. Yaklaşık 28 ay önce göreve başladığında Türkiye genelinde 923 ilçe arasında ilköğretimde eğitim olanakları açısından Sürmene’nin 402. sırada olduğunu öğreniyor. Sınıfları gezdiğinde ise hem fiziki yapıların yetersizliğini hem de eğitim materyallerinin eksikliğini görünce neden Sürmene’nin alt sıralarda yer aldığını anlamış. Özarslan, özellikle sanayi işletmelerinde verimliliği artırmak için kullanılan “5S” denilen formülü eğitime taşıyor. Bu formül kısaca “ayıkla”, “düzenle”, “temizle”, “standartlaştır”, “destekle” şeklinde çevrilebilecek “sort, straighten, sweep, standardize, sustain” kelimelerinin başharflerinden oluşuyor.
Önce okullarda gereksiz bütün araç gereçlerden kurtuluyorlar. Sonra her öğrenciye kitapları, eşyaları için özel alan yaratılıyor, kendilerine ait bir masaları oluyor. Çocuklara okulu evleri gibi kullanmaları gerektiği fikri aşılanınca ve öğretmenlerin çoğu da kadın olunca “temiz okul” kolayca yaşama geçiyor. Her sınıfın zemini maviye boyanırken, duvarlar limon rengine dönüşüyor. Dersliklerde ısılar ayarlanıyor, çok güneş ışığı alanlara vantilatörler konuyor. Öğretmenin sesinin akustik olması için duvarlarda alçı sıva kullanılıyor, bilgisayarlar, sınıflara yerleşiyor. Eskiye dönmemek için projeye herkesin sahip çıkması gerekiyor. Bunun için hem öğretmen, hem öğrenci hem de velilerin ve sponsorların projeyi benimsemeleri şart. Bu bölümde hâlâ çalışılıyor. Ama proje yürüyor.
Özarslan projesine nasıl sponsor bulduğunu da biri İngiltere’de Essex Üniversitesi’nden iki yüksek lisansına bir de yönetim işletme anabilim dalında doktorasına bağlıyor: “Belki bir kaymakam söylediği için bazılarına garip gelebilir ama sponsorluk için pazarlama tekniği kullandım. Gerçekleştirdiğimizde nelerin değişeceğini gördüler ve inandılar. Yanılmadılar.”
İşte ilk sonuçlar: 1 yıl içinde 17 ilçe arasında SBS’de 5. sıradan 3. sıraya yükselmişler. Bir köy ilköğretim okulundan hiç dershaneye gitmeden 2 öğrenci fen lisesini kazanmış. Geçen yılın il birincilerinden biri mükemmel sınıflardan çıkmış.
Özarslan, “Bizim çocuklar İstanbul’daki özel okul çocukları gibi yetişiyor. Bizi izlemeye devam edin” diyor.