Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Temmuz 2015 İşgücü İstatistikleri’ne göre Türkiye 15-24 yaş grubu işsizlik oranı yüzde 18.3. Her yıl 2 milyon gencin üniversite yarışında yer aldığı Türkiye’de her yıl 600 binin üzerinde genç üniversitelerden mezun oluyor. Üniversite mezunu işsiz sayısı da yaklaşık her yıl mezun olan gençlerin sayısına eşit.
Son yayımlanan istatistikler bu genç nüfusun işsizlik oranında geçen yıl aynı döneme göre 0.1 puanlık artış olduğunu gösterirken, bir araştırma sonuçları ise Türk gençlerinin öğrencilik yıllarında gelecekten nasıl umutlu olduklarını da kanıtlıyor. Çünkü 55 ülke arasında yapılan araştırmaya göre üniversiteli gençler girişimcilikte ilk sırada yer alıyor ve mezuniyetin hemen ardından kendi işlerini kurmayı hayal ediyor.
Universum İdeal İşveren Araştırması 3 yıldır 55 ülkede üniversiteli gençler, yeni mezun ve genç profesyoneller ile gerçekleştiriliyor. Bu yıl da araştırmaya Türkiye’den 30’dan fazla üniversiteden 34 bin 465 öğrenci katılırken, ilk kez 0-3 yıl arasında iş tecrübesi olan ve Y kuşağını temsil eden 7 bin 672 genç de soruları yanıtlıyor.
Araştırmanın çarpıcı sonuçlarından biri Türk öğrencilerin “girişimcilik ruhunu” ortaya koymaları açısından önemli. Öğrencilerin yüzde 18’i mezun olunca kendi işini kurmayı düşündüklerini söylüyor. Bu oranla Türkiye ilk sırada yer aldı. Araştırma gençlerin kendilerini sorumluluk sahibi ve sadık olarak nitelendirdiklerini ortaya koyarken, çalışmak için holdingleri ve “okul şirketleri” yani gelişimlerine katkıda bulunan kurumları tercih ettiklerini gösteriyor. Universum Ortadoğu Direktörü Evrim Kuran da bu gerçeğe dikkat çekerek, sosyal sorumluluk sahibi firmaların da gençlerin gözünde “çalışılabilir” kurumlar olarak öne çıktığını vurguluyor.
Bunun gibi dünyada yapılan birçok araştırma, gençlerin çalışmak için kişisel gelişimlerini destekleyen yani onların önünü açan, yurtdışı bağlantılara sahip, dijital dünyada yerini almış kurumlarda çalışmak istediklerini gösteriyor.
Bu araştırmalar ise gençleri “yeni kan” olarak bünyelerine katacak firmaların “eğitime ve kişisel gelişime “ önem vermeleri gerektiğini, aksi halde onları rakiplerine kaptıracaklarını anlatıyor.
