GENÇ Hayat Vakfı'nın İstanbul'da 2 bini aşkın liseliyle gerçekleştirdiği araştırma, bugünün gençlerinin, vakfın kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Beyza Zapsu'nun da deyimiyle "Dedelerinin hayaliyle yaşadıklarını" gösteriyor. Çünkü 50 yıl önce daha iyi yaşam şartları sağlayabilmek için Almanya'ya göçün başlamasına neden olan "yurtdışına gitme isteği" bugünün gençlerinde de aynı şiddetle sürüyor. Üstelik yüzde 80'ini bir kez bile yurtdışına çıkmamış gençler, geleceği kendi ülkelerinde değil, hiç bilmedikleri yabancı ülkelerde arıyor. Bugün sokakta hangi genci durdurup sorsanız, size yurtdışında yaşamak istediğini söyler.
İşte araştırma da ister fen lisesinde ister imam hatip lisesinde olsun gençleri ortak bir hayalde birleştiren duygunun da "yurtdışı" olduğunu ortaya koyuyor. Her 100 gençten 60'ı eğer bugün bir fırsat tanınsa ülkesini terk edecek.
Bir ülkenin gençliğinin kendi ülkesinden bu kadar ümitsiz olması ve geleceğini başka topraklarda araması gerçekten düşündürücü. Hep birlikte "Bu gençleri nasıl kaçırdığımızı ve nasıl güvensiz kıldığımızı sorgulamamız" gerekiyor.
Ayrıca bu gençlere "Neden yurtdışında yaşamak istiyorsun?" sorusu sorulduğunda çoğunluğu bunun yanıtını da doğru düzgün veremiyor, gitme gerekçelerini açıklayamıyor. Yalnızca gitmek istediklerini dile getiriyorlar. 100 gençten yaklaşık 70'inin neden yurtdışında yaşamak istediğine dair fikri yok. Yurtdışında yaşamak için en geçerli nedenler yüzde 13.9 oranıyla "Gidilecek ülkenin yaşam koşulları, eğitim, iş, sağlık, spor ve kültür imkânları" diye sıralanıyor.
Ancak Beyza Zapsu bu sayılan maddelerin de gençlerin yaşam tarzlarıyla çelişkili olduğuna dikkat çekiyor: "Çünkü boş zamanlarını nasıl geçirdiklerine baktığımızda bu çocuklar televizyon ya da internette vakit geçiriyor veya ders çalışıyorlar. Gerekçe olarak gösterdikleri sporu ya da kültürel etkinlikleri yapmıyorlar. Neden olduğunu bilmeden gitmek istiyorlar. 50 yıl önce 'daha iyi yaşam' için yola çıkan dedeleri gibi gitmek istiyorlar. 3 kuşaktır süren bir hayalden söz ediyoruz. Bu çok çarpıcı."
Araştırmanın sonuçlarını Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ile de paylaştıklarını anlatan Zapsu, çalışmanın bugüne kadar yapılmış en kapsamlı liseli gençlik çalışmalarından biri olduğunu ve sonuçlarının dikkatle incelenmesi gerektiğini vurguluyor.
11-18 yaş grubundaki gençler için projeler üretmek üzere kurulan ve bu yaş grubunda gençlerle ilgili yeterli araştırmalar olmadığı için de bu çalışmayı gerçekleştiren Genç Hayat Vakfı nın bir sonraki projesi "Çocuğa Karşı Aile İçi Şiddetin Önlenmesi" olacak. Hedef zaten bu araştırmanın da ortaya koyduğu gibi Türkiye'de çocuğa yönelik aile içi şiddetin azaltılmasına katkıda bulunmak. İlk aşamada 50 ilköğretim okulunda ikinci kademe yani 12-15 yaş arasında 450 çocukla çalışılacak ve aile içi şiddetin raporu çıkarılacak.