Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

16/06/2015

ÖSYM, gençlere uzak bu anlaşılmaz dili değiştirsin

Son iki yıldır ÖSYM üniversite sınavlarına giren gençlere gerçek bir “dil” sorunu yaşatıyor. Ne soru hazırlama ekibi ne de ÖSYM yöneticilerinin bu soruları yanıtlayacak gençlerin özelliklerinin farkında olmadan soru hazırladığı görülüyor. Tıpkı önce Yükseköğretime Geçiş Sınavı’na (YGS) giren gençler gibi hafta sonu da Matematik Sınavı’na (LYS-1) katılanlar soruların zorluğu bir yana bir de bu anlaşılmaz dil ile uğraşmak zorunda kaldılar. Sınav birçok genç için tam bir hayal kırıklığı oldu. Çünkü bu sınavda yer alan 50 soruluk matematik ve 30 soruluk geometri testleri çok zordu. Hem uzmanlar hem de sınava giren gençlere göre “kolay” tek bir soru bile yoktu. Her sorunun birkaç işlem yapılarak cevabına ulaşılması öğrencilere zaman sorunu yaşattı. Soruları sınav süresi bittiğinde tamamlayan çok az öğrenci oldu. Hatta sınava giren bir dershanenin matematik öğretmeni bile zamanı yetiştiremedi. Uzmanlık alanı olan bir sınava giren öğretmen bile “zaman” sorunu yaşadıysa gençlerin halini siz düşünün. Bazı öğrenciler ise özellikle geometride sınavı yarıda bırakarak çıktı. Çok işlemli soru hazırlanıyorsa, zaman konusunda da bir düzenleme yapılmalı. Sınavda gençler yalnızca zaman sorunu da yaşamadı. Sorularda kullanılan “dil” sorunun anlaşılmasını da yorumlanmasını da engelledi. “Alışılmış tarzda sorular yoktu ve soruda ne istendiğini kullanılan dil yüzünden anlamakta zorluk çektik” diyen öğrenciler, “Bırakın soruyu çözmeyi anlamaya bile süre yetmedi” diyor. ÖSYM lise öğrencilerinin katıldığı üniversite sınavlarındaki sorularda “akademik” bir dil kullanmayı tercih ederken, bir metinden 2-3 sorunun türetildiği bir başka yöntemi daha deniyor. Özellikle de YGS’de başta Türkçe testinde kullanılan bu soru tarzı ise üniversite mezunlarının akademik kariyer yapmak için girdikleri ALES sorularına benziyor. Oysa ÖSYM’nin Y kuşağı gençlerinin özelliklerini dikkate alması gerekiyor. Uzun metinler yerine kısa ve anlaşılır soru üretmeli. Bunu yaparken de gençlerin anlayabileceği “akademik dil” olmayan daha basit cümleler kullanmalı. Bu gençlerin henüz lise öğrencileri olduğunu, üniversite mezunlarına yöneltilen sorulara benzer bir soru tarzından vazgeçilmesi gerektiğini ÖSYM’nin hatırlaması ve soru hazırlama ekibine de bunu anlatması gerekiyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp