Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

14/05/2012

Eğitim için 60 bin Euro'ya kadavra ithali

TÜRKİYE'de tıp eğitimi alanların en büyük sıkıntısı kadavra bulamamak. Bırakın öğrencileri bir tane bile kadavra görmeden emekli olan akademisyenler var. Yurtdışında binlerce insan bedenini tıp eğitimi için bağışlarken organ naklinde bile gönülsüzlük yaşanan Türkiye'de bundan söz etmek bile imkânsız. Sağlık ve Adalet bakanlıklarının yönetmeliklerine göre ölen kimsesizlerin bedeni tıp eğitimi yapan kurumlara verilmeli. Ancak bunu yapan savcı bulmak da çok zor. Eğitimlerinde kadavra gören öğrenciler şanslı azınlıktan. Üniversiteler birbirinden ya "kadavra" ödünç alıyor ya da bir kadavrayı birkaç fakülte ortaklaşa kullanıyor. Başka seçeneklerde yurtdışından 60 bin Euro karşılığında kadavra ithal etmek veya bazı firmaların düzenlediği 2 bin 500 Euro'yu bulan "kadavra turlarına" katılmak.
Bunları Anatomi ve Klinik Anatomi Derneği Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamdi Çelik'ten dinledim. Oysa tıp fakültelerinin sayısı 77'ye, diş hekimliği fakültelerinin sayısı da 46'ya ulaştı. Sağlık bilimleri ile hemşirelik okullarını saymıyorum bile. Hacettepe'de en az 30 kadavraya ihtiyaç varken, kullanılabilen bir tane var. İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Meriç Cerrahpaşa'dan edindikleri bir beden üzerinde çalıştıklarını, yıllardır kendilerine ait bir kadavra olmadığını söylüyor. Kadavra bulamayınca öğrenciler plastik bedenlerde pratik yapıyor.
Profesör Hamdi Çelik Sağlık Bakanlığı'nın bu sorunu çözmek için üniversitelere aşı, ilaç ve her türlü sağlık hizmeti karşılığında başka ülkelerden kadavra istemelerini söylediğini anlatıyor: "Ancak bu hizmetler karşılığında kimse parasız kadavra vermedi. 60 bin Euro istiyorlar. Hangi devlet üniversitesi 60 bin Euro yani 140-150 bin TL verip kadavra alabilir? Vakıf üniversiteleri yapabilir ancak. Yeditepe ile Şifa üniversiteleri getirebildi. Şifa, 60 bin Euro'ya bedendeki tüm suyun çekilerek, yerine silikon konmuş plastinasyon kadavrayı Almanya'dan aldı."
Çelik tıp eğitiminde pratiğin önemini vurgulayarak, "Hayatında kadavra görmeden emekli olan akademisyenler, kadavrası olmayan üniversiteler var" diyor.
Çelik savcıların kimsesizleri gömmek yerine yasalara uygun olarak tıp eğitimi veren kurumlara vermeleri konusunda bilinçlendirilmelerini istiyor. "Bedeniniz tıp eğitiminde yaşasın" kampanyası başlatacaklarını anlatan Çelik, "Kampanyayı başlatabilmek için Cumhurbaşkanı'ndan destek istiyoruz, ama randevu almayı başaramıyoruz" diye konuşuyor.
Can verecek olmasına rağmen organ bağışı konusunda bile duyarsızlığı düşününce "bedenini tıp eğitimine bağışlayacak" birini bulmanın ne kadar zor olduğu da ortada.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp