Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

13/01/2011

Akademisyen mi sanayici mi?

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada üniversitelere akademisyen alırken “sanayide 5 yıl çalışma şartı” koymayı düşündüklerini açıkladı. Özcan’ın bu ayaküstü yaptığı açıklamaları kimi zaman üniversitelerde de kamuoyunda da tartışmalar yaratıyor.
Ayaküstü yaptığı açıklamaları arasında unutulmaz örnekler var: Katsayı tartışmaları sırasında kendi ürettiği formülleri, sivrisinekleri kurutmak için öğretim üyelerini bilimsel araştırmalar yapmaya çağırması, İsrail’in genetiği değiştirilmiş domatesleri bize satması üzerine yaptığı konuşmaları ilk akla gelenler arasında yer alıyor.
Son olarak da üniversitelere öğretim üyesi alırken ön koşul olarak getirdiği “sanayide çalışma şartı”nın üniversitelerde nasıl karşılandığını merak ettim. Bunun için biriki gündür karşılaştığım hocalara ne düşündüklerini sordum. Birçoğu gülüp geçmiş, ciddiye almamış. Özcan’ın bu tür açıklamalarına artık alıştıklarını söylüyorlar.
Üniversitenin görevlerinden birinin toplum için de bilim üretmek olduğunu ancak asıl görevinin “bilim insanı ve öğrenci yetiştirmek” olduğunu anlatıyorlar.
Öğretim üyesinin 5 yıl sanayide çalıştıktan sonra tekrar üniversiteye dönme ve bilim üretmesinin nasıl gerçekleşeceğini anlayamadıklarını söylüyorlar.
Öğretim üyelerinin dikkat çektiği bir başka nokta da örnek gösterilen Almanya’daki sistem ile Türkiye’deki sistem arasındaki farklılık. Özcan’ın Alman üniversitelerinde sanayiden gelerek çalıştığını söylediği kişilerin Türkiye’de profesörlük unvanlarının kabul edilmediğini hatırlatıyorlar.


BAŞVURULARDA SORUN YAŞANIYOR
Günlerdir Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi’ne (ÖSYS) başvuru yapan gençlerden hem telefon hem de e-posta alıyorum. İnternet üzerinden başvurularını yapmaya çalışan gençler, ÖSYM’nin başvuru sonunda açıklandığı gibi vermesi gereken şifreyi alamadıklarını söylüyorlar. Sorunlarını ÖSYM’ye aktarmak istediklerinde ise karşılarında dertlerini anlatacak yetkili birini bulamamaktan yakınıyorlar. Ayrıca bir yıl önceki şifreleriyle sisteme giriş yapamadıklarını anlatanlar da var.
Başvuru merkezlerinde de bir başka sorun yaşanıyor. O da gönderilen kılavuz sayısının yetersizliği. Bu yıl kılavuz basımı yapılmadığı için adaylar kılavuza ancak ÖSYM’nin internet sitesinden ulaşabiliyorlar. Birçok aday bilgisayar ortamında kılavuzu okumakta zorlandığı için başvuru merkezlerine giderek, kılavuzları incelemek istiyor ancak sınırlı sayıda olduğu için kalabalık nedeniyle kılavuz bulmakta zorlanıyor.
Bu arada okullardan elbette devlet okullarından gelen şikâyetler ise rehber öğretmenlerin öğrencilerin sorularını yanıtlamakta yetersiz kalması ve bazı okullarda da ulaşılacak bir rehber öğretmenin bile ne yazık ki bulunamaması.
Tekrar hatırlatalım; HABERTÜRK olarak sizlerin sorularını her gün yanıtlıyoruz.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp