Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

11/09/2013

Bilerek yapanla 'atıp tutturan' eşit olacak

MİLLİ Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve bürokratlarıyla önceki akşam eğitim editörleri ve yazarları olarak yaklaşık 4.5 saat süren ve liselere geçişteki yeni sistemin konuşulduğu bir toplantı yaptık. Avcı'nın da bürokratlarının da sistemle ilgili anlattıklarını sayfamızda bulacaksınız.
Yeni sınav sistemiyle ilgili ortaya çıkan en ilginç bilgi ise 6'ncı ve 7'nci sınıflarda merkezi sınavların yapılmayacak olması. Avcı da bürokratları da "Bu sınıflarda sınav olacak" diye hiç açıklama yapmadıklarını vurguladılar. İlk kez "Bu sınıflarda sınavlar gelecek yıl yapılacak mı?" diye bizler sorunca "Olmayacak" yanıtını verdiklerini söylediler.
Toplantıda dile getirdiğimiz yeni sistemle ilgili "Sınavın güvenliği, müfredat farklılığı, telafi sınavları, puan hesaplamaları, mevsimlik işçi ailelerin çocukları" gibi sorunların "bazen yanlışlar yapılarak da çözüleceği" dile getirildi.
Ancak ölçme değerlendirme açısından sakıncalar doğuracak "4 yanlışın bir doğruyu" götürmemesi kararının hangi gerekçeyle alındığına ilişkin yanıt verilemedi. Bu sınavların sonuçları sıralama amacıyla kullanılacağına göre "bilerek yapan" ve "sallayıp, atıp tutturan" öğrencilerin neden "eşit olarak" değerlendirileceklerini anlamak mümkün değil.
Eğer bu sınav sonuçlarıyla hangi okullarda hangi derslerde eksiklikler olduğunu bulacaksanız, üstelik de bu okullarda telafi eğitimi planlıyorsanız o zaman öğrencilerin gerçekten ne bildiğini ya da bilmediğini de saptamanız gerekir. Bu uygulama istatistiki açıdan olduğu gibi "eşitlik" ilkesi açısından da sakıncalı.
Okullarda hormonlu notlar olmaması için "sınavlardan birer tanesinin merkezden yapılacağı" açıklamasına gelince; bu kontrol kaldırılan SBS içinde de mümkündü. Çünkü öğrencinin okul notlarıyla sınavdan aldığı puanın karşılaştırılması bir okulda hormonlu not olup olmadığını gösterir.
Sistemin dershaneleri ortadan kaldıracağı savına gelince; Avcı'nın da sözünü ettiği gibi "dershane" adı kullanılmayacak. Bu merkezlerin adı bundan sonra örneğin "etüt merkezi" olarak değiştirilebilecek. Adları değişip kendileri var olacak. O zaman da sonuçları çocukların geleceğini belirleyecek bu sınavlar için "etüt merkezlerine" talep artacak. Eğer bu sınavlar sizin geleceğinizi belirliyorsa o zaman stres yaratmayacağını da söylemek mümkün değil.
Öğretmenlerin bu sınav sonuçlarına göre performanslarının değerlendirilmesi ise "öğretmenden öğrenciye baskı" olarak yansıyacak.
Avcı da bürokratları da "Bu yıl yaşanacak tecrübelere göre sistemin zaaflarının giderilip, iyiliklerinin artırılacağını" vurguluyor.
Keşke yeni sistemler uygulamaya geçmeden önce pilot olarak denense ve hataları görülse. Böylece hata ve eksiklikleri ne bu çocuklar yaşamak zorunda kalır, ne de bunlara göre gelecekleri belirlenir.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp