Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

11/02/2012

YÖK, hukuku nasıl yok sayıyor

YÜKSEKÖĞRETİM Kurulu (YÖK) uygulamalarıyla “hukuku” üniversitelerde yok sayıyor. Çünkü bir süredir “vekâlet” adı altında üniversitelerde görevlendirmeler yaşanıyor. Bunlara en temel örnek de Giresun Üniversitesi. Bu üniversitede rektörün emekliliği nedeniyle makam boş kalınca 1 Haziran 2010’da YÖK, Prof. Dr. Halil İbrahim Bahar’ı, rektör vekili olarak atadı ve 18 Haziran’da seçim yapıldı. YÖK, Köşk’e göndereceği listeye en yüksek oy alan iki adayı eleyerek, seçimden üçüncü çıkan akademisyen ile 4 ve 2 oy alanları koydu. O zaman liste elime geçince bu durumu yazmıştım.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de dahil olmak üzere kamuoyunun büyük tepkisini çekti. 2 oyla listeye giren Prof. Dr. Osman Can çekildiğini açıklamak zorunda kaldı. YÖK ise seçimle belirlenen diğer 3 adaydan birini Can’ın yerine listeye koymak yerine seçimi yenileme kararı aldı. Oysa adaylardan biri çekildiğinde yerine seçimden çıkan başka aday girer. Tıpkı Dokuz Eylül Üniversitesi’nde ve başkalarında olduğu gibi. YÖK’ün seçimi yenileme kararına İdare Mahkemesi de yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle “yürütmeyi durdurma” kararı verdi. YÖK, itiraz etti. Dün Ankara 4. İdare Mahkemesi’nin yanıtı açıklandı. Mahkeme, yasalara göre üniversitede tekrar seçim yapılamayacağını belirterek, “Hukuka uy, seçilmiş adayların içinden birini listeye koy. Aksi halde her aday çekildiğinde sürecin başına dönerek seçim yapılacak olsa rektör seçimi uzun süreçlerle tamamlanır“ dedi.

Ancak bu süreçte neler olmuştu hatırlayalım: YÖK, 2 oyla listeye girdiği ortaya çıkınca istifa etmek zorunda kalan Prof. Dr. Yılmaz Can’ı 12 Kasım 2010’da rektörlüğe vekâleten atadı. Üniversitenin başında yarın 15 ayını dolduracak “rektör vekili” bulunuyor. YÖK’ün Akademik Teşkilat Yönetmeliği’nin yöneticilerle ilgili 18. maddesi vekâletin 6 aydan fazla süremeyeceğini söylerken, 2547 sayılı Kanun’un 13. Maddesi de göreve vekâlet 6 aydan fazla sürerse yeni bir rektör atanması gerektiğini belirtiyor.

Oysa bu üniversitede vekillik süresi 3 kez uzatılmış bir “vekil rektör” var. Bu da Türk yükseköğretiminde yaşanan tek örnek olarak tarihe geçiyor. Bu arada üniversitede alınan kararların, ihalelerin “hukuki” olup olmadığı da tartışmalı.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp