Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

10/12/2012

'Musibet'i gördünüz mü?

İSTANBUL Modern ve Galata Özel Rum İlköğretim Okulu'nda birkaç gün sonra son bulacak iki sergi var. "Musibet" ve "Adhokrasi."
46 ülkeden 300'e yakın tasarımcı ve mimarın 100'ün üzerinde projesi bu iki mekânda İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın düzenlediği İstanbul'un ilk Tasarım Bienali'nde sergileniyor.
Ana tema "Kusurluluk".
İstanbul Tasarım Bienali Danışma Kurulu Üyesi ve Londra Tasarım Müzesi Direktörü Deyan Sudjic'in önerisiyle bu tema belirleniyor.
Sudjic'in de dediği gibi "sonsuz katmanlara ve sürekli gelişen kentsel, sosyal ve kültürel değişimin getirdiği canlılığa sahip" İstanbul için bu temadan daha uygunu olabilir mi?
Bienalde bir yandan İstanbul'un yaratıcı potansiyeline övgüler taşınırken, bir yandan da "kusurları" gözler önüne seriliyor.
Küratörlüğünü Emre Arolat'ın yaptığı "Musibet", 165 tasarımcı ve mimar tarafından hazırlanmış, İstanbul ve dışındaki coğrafyalarda süregiden büyük dönüşümlerin birbirinden farklı yüzlerini göz önüne seren 30'un üzerinde projeyi bir araya getiriyor.
Bu projeler arasında İstanbul'un ses haritası dikkat çekiyor.
Harita kentteki müze ve heykellerle, alışveriş merkezlerini ve ezan seslerini gösteriyor.
Ezan sesi en yoğun harita. Bu haritayla alışveriş merkezleri yarışıyor. Zaten serginin son bölümünde yer alan Aydan Çelik'in projesinde iki minare arasında gerilen mahyadaki "İnşaat Ya Resulullah" sözleri de İstanbul'da son yıllarda alışveriş merkezi ve inşaat çılgınlığını özetliyor. Buna karşın müze ve heykellerin azlığı insanın içini acıtıyor.
Cem Kozar ve Işıl Ünal'ın "İstanbul O-Matik" projesi ise "bir kent yapma oyunu." Üzerine bastığınız her buton size İstanbul'un toplu konut projeleriyle çoğulcu karakterinin nasıl yitirilebileceğinin tehlikelerini anlatıyor.
Joseph Grima'nın küratörlüğünü üstlendiği "Adhokrasi"de ise 120 tasarımcı ve mimarın 60'tan fazla projesi sergileniyor. Adhokrasi'de son yıllarda tasarım dünyasını kökten değiştiren toplumsal ve teknolojik değişimler anlatılıyor.
Bienalin Akademi Programı'nda 26 üniversitenin mimarlık, iç mimarlık ve tasarım başta olmak üzere 76 bölümüyle işbirliğine gidilmiş. Bienal'i bir laboratuvar olarak değerlendiren üniversiteler öğrencilerini bu sergilere taşıyor.
12 Aralık'ta son bulacak bu sergileri henüz görmediyseniz kaçırmayın derim.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp