DÜN Üniversitelerarası Kurul Toplantısı'na katılan Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, YÖK ile ilgili çok önemli bir noktaya işaret etti. YÖK'ün yapısının, işleyişinin, daha etkili ve demokratik hale nasıl getirilebileceği konusunun tartışılması gerektiğini söyledi. Ancak "Tüm bu konuları bugün değil, önümüzdeki dönem tartışalım" diyerek, bir anlamda YÖK sorunu ötelemiş oldu.
Aslında YÖK'ü ve yapısını tartışmayı ertelememek gerekiyor. Önümüzdeki dönem tartışmaya açmak yerine şimdiden tartışmak lazım. Çünkü "demokratik olmayan uygulamaların" ertelenecek bir yanı yok. Bu uygulamaların son örneklerini yine üniversitelerde yapılan rektörlük seçimlerinde gördük. 15 üniversitede rektör adaylarını belirlemek için yapılan seçimlere geçmeden önce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bile isyanına neden olan ve YÖK'ten "izahat istediği" Giresun Üniversitesi'ndeki rektörlük seçimlerini ve her şeye rağmen "bildiğini okuyan YÖK'ün" uygulamasını hatırlayalım:
Geçtiğimiz haziranda Giresun Üniversitesi'nde yapılan rektörlük seçimlerinin ardından YÖK, en fazla oy alan adaylar yerine 2 ve 4 oy alan adaylardan oluşan 3 kişilik listeyi Köşk'e yolladı. Cumhurbaşkanı Gül bu listeyi YÖK'e iade edince tepkiler üzerine 2 oy alan aday Prof. Dr. Yılmaz Can istifa etti. YÖK de rektörlük seçimlerini yenileme kararı alırken, 19 Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde görevli Can'ı, Giresun Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ne atadı. Bu arada seçimlerde en yüksek oyu alan ve YÖK'ün seçimlerin ardından görevden aldığı Rektörvekili Prof. Dr. Halil İbrahim Bahar yargıya başvurup 21 Ekim'de yapılacak seçimlerle ilgili yürütmeyi durdurma kararı aldırdı.
Ancak YÖK, Can'ı seçimli ya da seçimsiz bir şekilde "rektör" yapmayı anlaşılan aklına koymuş olacak ki; "Gerekirse yasaları arkadan dolanırız" taktiğini kullandı. 1 Kasım'da YÖK Başkanı Özcan, üniversiteye gönderdiği yazıda Can'ın 12 Kasım'dan itibaren geçerli olmak üzere "rektörvekili" olarak atandığını bildirdi.
Geçen hafta yapılan YÖK Genel Kurulu'nda ise 15 üniversitedeki rektörlük seçimleri değerlendirildi. Hatırlatalım; rektör adaylarını belirlemek için binlerce akademisyen oy kullanıyor, 3 kişilik listeyi 20 kişilik YÖK Genel Kurulu hazırlıyor. Bu kurul sadece 6 üniversitede sıralamaya dokunmadı. Mersin Üniversitesi hariç diğer üniversitelerde en çok oyu alan ilk 3 adaya dokunmasa da yerlerini değiştirdi. Mersin'de 2. ve 3. olan adaylar liste dışında kaldı.
İşte son birkaç aylık YÖK icraatları.
YÖK'ü tartışmak için gelecek dönemi beklemek şart mı?
