Her yıl üniversite sınavlarında yaşanan tablo bu yıl da tekrarlanacak. Yine istemedikleri bölümlere yerleştirilen ya da aradan bir yıl geçtikten sonra aslında okudukları bölümlerin kendilerine uygun olmadığını anlayarak, yeniden sınava girmeye karar veren gençler liselilerle birlikte yarışacaklar. İşte bu yıl da üniversiteli gençler "ikinci kez üniversite" için şansını deneyecek. Üstelik sayıları hiç de küçümsenecek gibi değil.
Bu yıl da sınava başvuranlar arasında onlara da ilişkin veriler yer aldı. Geçen yıla göre 45 bin 544 kişi artarak, 262 bin 941'i buldular. Geçtiğimiz yıl sayıları 217 bin 397'ydi. Bir önceki yılı hatırlarsak yani 2008'de sayılarının 249 bini aştığını görüyoruz.
Sınava giren 1.5 milyon öğrenci içinde bu sayının önemli olmadığını söyleyenler çıkar mı bilemem. Ancak her yıl sınavı kazandığı ve üniversiteye yerleştiği halde 250 bin genç tekrar aynı stresi yaşıyor ve tekrar tekrar sınava giriyorsa burada bir sorun var demektir.
Bu nedenle YÖK'ün hazırladığı "yatay geçiş" yönetmelik taslağı ayakları gerçekten yere basar hale getirildiği takdirde hatalı tercih yapan gençlere bir daha sınavlara girme zorunluluğu getirmeden bölüm değiştirme fırsatı tanıyabilir. Ancak bunun gerçekleşmesi için de bu taslağı hazırlayanların en azından yükseköğretim, kontenjanlar gibi konularda gerçekçi olmalarında fayda var.
Üstelik sınava tekrar girenler yalnızca üniversite öğrencileri de değil. Başvuru sayılarını incelediğimizde her yıl üniversiteden mezun olmuş gençlerin de diplomalarına rağmen sınavlara katıldığını görüyoruz. Onların sayıları geçen yıla göre 18 binin üzerinde artmış. Geçen yıl 44 bin kişiyken, bu yıl 62 binin üzerinde mezun tekrar sınava girecek. Oysa 3 yıl önce 39 bin mezun sınava girmişti.
Özellikle son üç yıldır sınavlara başvuran hem mezun hem öğrenci üniversitelilerin sayısındaki artışın nedenlerini araştırmak gerekiyor. Mezunları ikinci kez üniversite bitirmeye iten neden diplomalarının iş bulmadaki yetersizliği olabilir mi? Üniversite mezunu diplomalı işsizler ordusu mu yaratıyoruz?
Bu yıl da sınava başvuranlar arasında onlara da ilişkin veriler yer aldı. Geçen yıla göre 45 bin 544 kişi artarak, 262 bin 941'i buldular. Geçtiğimiz yıl sayıları 217 bin 397'ydi. Bir önceki yılı hatırlarsak yani 2008'de sayılarının 249 bini aştığını görüyoruz.
Sınava giren 1.5 milyon öğrenci içinde bu sayının önemli olmadığını söyleyenler çıkar mı bilemem. Ancak her yıl sınavı kazandığı ve üniversiteye yerleştiği halde 250 bin genç tekrar aynı stresi yaşıyor ve tekrar tekrar sınava giriyorsa burada bir sorun var demektir.
Bu nedenle YÖK'ün hazırladığı "yatay geçiş" yönetmelik taslağı ayakları gerçekten yere basar hale getirildiği takdirde hatalı tercih yapan gençlere bir daha sınavlara girme zorunluluğu getirmeden bölüm değiştirme fırsatı tanıyabilir. Ancak bunun gerçekleşmesi için de bu taslağı hazırlayanların en azından yükseköğretim, kontenjanlar gibi konularda gerçekçi olmalarında fayda var.
Üstelik sınava tekrar girenler yalnızca üniversite öğrencileri de değil. Başvuru sayılarını incelediğimizde her yıl üniversiteden mezun olmuş gençlerin de diplomalarına rağmen sınavlara katıldığını görüyoruz. Onların sayıları geçen yıla göre 18 binin üzerinde artmış. Geçen yıl 44 bin kişiyken, bu yıl 62 binin üzerinde mezun tekrar sınava girecek. Oysa 3 yıl önce 39 bin mezun sınava girmişti.
Özellikle son üç yıldır sınavlara başvuran hem mezun hem öğrenci üniversitelilerin sayısındaki artışın nedenlerini araştırmak gerekiyor. Mezunları ikinci kez üniversite bitirmeye iten neden diplomalarının iş bulmadaki yetersizliği olabilir mi? Üniversite mezunu diplomalı işsizler ordusu mu yaratıyoruz?
