Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

07/11/2013

Normalleşmenin yolu 'engelliler'den geçiyor

BU köşede en sık dile getirdiğim konulardan biri de engelli bireylerin ulusal ve uluslararası yasalarla güvence altına alınmış eğitim hakkına erişimde karşılaştıkları sorunlar. Bu erişimde de en büyük "engelin" onlardan değil, toplumun, idarecilerin algısından, önyargılarından ve duyarsızlıklarından kaynaklandığını örnekler vererek anlatıyorum.
Dün de Sabancı Üniversitesi Bireysel ve Akademik Gelişim Merkezi (BAGEM) yürütücülüğünde, engelsiz Türkiye'ye geçiş sürecinin neresinde olduğumuzu anlatan "Engelli Türkiye İçin: Yolun Neresindeyiz?" başlıklı raporu tartışmak için düzenlenen panellerden birindeydim. Engelli bireylerin başta eğitim olmak üzere iş ve sosyal yaşama katılımlarında yaşadıkları fiziksel zorluklar bunları bizzat yaşayan panelistler tarafından da dile getirildi. Sokakların onlar için nasıl aşılmaz olduğunu anlattılar. Sokaklar hareket edemesinler diye engellerle donatılmış, hatta 'geçsinler' diye konan rampalar, o kadar dik yapılmış ki sanki canlarına kastedilmiş. Düzenlemeler kullanım için değil, "ruhsat" alabilmek amacıyla göstermelik yapılmış.
Öğretmen, müdür hatta diğer çocukların velilerinin engelini aşıp da bir okula kayıt yaptırabilenler de bu kez okulların koşullarının elverişsizliğiyle karşılaşıyor. İş bulan, işyerindeki düzenlemeler ve ayrımcılık yüzünden vazgeçiyor. Birçok işyeri yasal zorunluluğa rağmen "cezasını ödeyip" engelli çalıştırmıyor.
Onları yetiştirecek öğretmen açığı var. Açık ise 540 saatlik kurslarla giderilmek isteniyor.
Tüm bu olumsuzlukların temelinde farkındalık oluşmaması yatıyor. Aşmanın yolu ise eğitim. Eğitimin ne denli önemli olduğunu bu projede yer alan Sabancı Üniversitesi öğrencisi Harun Nalbant'ın anlattıkları gösteriyor. Not ortalamasını yükseltmek için arkadaşlarıyla "kolay" buldukları proje dersini alıyorlar. Engellilerle ilgili anket yapmakla görevlendiriliyorlar. Bakın Harun yaşadığı değişimi nasıl anlatıyor: "Not yükseltmek için yani menfaat gözeterek girdiğim proje, hayatımızın anlamı oldu. Engelliler için yaşamın nasıl fiziksel ve psikolojik olarak zorlaştırıldığını görüyorum ve çözüm yollarının üretilmesi için rol almak istiyorum."
Harun'un anlattıkları farkındalık eğitimlerinin algıyı nasıl değiştirdiğini gösteriyor. Hepimizin bu eğitime ihtiyacı var. Çünkü, Rektör Prof. Dr. Nihat Berker'in de dediği gibi, "Engelli kişiler değil, engelli toplumlar vardır."

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp