Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

07/11/2012

Milletvekillerine bütçe mektubu var

YARIN, Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) bütçesi TBMM'de görüşülecek. 4+4+4 eğitim sistemiyle birlikte hem ilköğretimde hem de lisede öğrenci sayısı arttı. İlköğretimdeki artışın nedeni 66 ayını tamamlamış çocukların zorunlu eğitime katılımından kaynaklanıyor ve 300 binden daha fazla öğrenciye denk geliyor. Ortaöğretimin zorunlu eğitim kapsamına alınmasıyla birlikte yaklaşık 180 bin çocuğun daha ortaöğretime geçiş yaptığı hesaplanıyor. Üstelik de her yıl ortaöğretimde okulu terk eden öğrenci sayısının yaklaşık 400 bin olduğu da hatırlanırsa bu çocuklar da sistem içinde tutulacak. Bu durumda da hem ilköğretimde hem de ortaöğretimde bu yıl yaklaşık 1 milyona yakın yeni öğrenci sisteme girecek. İşte bu nedenle yarın görüşülecek olan ve 2013 yılı için 47 milyar TL olarak görülen MEB'in bütçesine yapılacak ek Türkiye'nin geleceği açısından önemli. Eğitimciler kalitenin bugünkü seviyesinden daha da aşağıya düşmemesi için "ek bütçenin şart" olduğunu söylüyor.
Eğitim Reformu Girişimi (ERG) "eğitimde kaliteyi bugünkü seviyesinden daha aşağıya düşürmemek için" bakanlığın ihtiyaç duyduğu bütçeyi hesapladı. Buna göre 3 yıl için gereken toplam ek bütçe 22.1 milyar TL.
ERG, "Eğitim sisteminde yaşanan dönüşüme ve kaliteli eğitimin gereklerine MEB'in bütçesi nasıl yanıt veriyor?" başlıklı bir not hazırlayarak, bütçe görüşmeleri öncesinde milletvekillerine ulaştırdı. Bu notta ilköğretim ve ortaöğretimde artan öğrenci sayılarına dikkat çekiliyor, derslik açığının bu nedenle arttığı vurgulanıyor ve okul öncesi eğitimde 48-60 ay arasında yüzde 100 okullaşma oranına ulaşılmasının önemi hatırlatılıyor.
ERG'nin de vurguladığı gibi MEB bütçesinin GSMH içindeki payının bu yıl yüzde 2.7, gelecek yıl yüzde 3 ve 2014 için de yüzde 3.1'e yükseltilmesinin öngörülmesi "iyiye işaret" ancak yeterli değil. Bu artış en iyimser tahminle ancak öğrenci başına yapılan yatırım dışı reel harcamaları sabit tutabilir. Oysa ilk ve ortaöğretimde sınıf mevcutlarını 31 - 34 yapabilmek için 100 binin üzerinde derslik gerekiyor.
Eğitim kalitesinden fedakârlık yapmamak için ise 110 bin 800 öğretmene ihtiyaç var. Bunun maliyetini de Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) 2.1 milyar TL olarak hesaplıyor.
Hem TEPAV'ın hem de ERG'nin yaptığı hesaplamalar milletvekillerinin önünde. Kalitesi tartışılan eğitim sisteminde bu kalitenin korunmasının bedelini yarın milletvekilleri belirleyecek.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp