Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

07/01/2012

Eğitimde kast sistemi yaratmak

İKİ yıl önceki Milli Eğitim Şûra’sında görüşülüp kabul edilen 1+4+4+4 formülü yeniden gündemde. “Zorunlu eğitim 12 yıl oluyor” diye sunulan “kesintili eğitimle” ilköğretim 4. sınıftan itibaren öğrencileri mesleki eğitime yöneltecek bir uygulama getirilmek isteniyor.

Oysa “katsayı” tartışmaları yaşanırken, ilköğretim 8. sınıftan sonra yani 14 yaşında bir öğrenciyi mesleki eğitime yönlendirmenin “kendi seçimi olmadığını” ve ailelerinin tercihlerinin kurbanı olduklarını tartışıyorduk. Şimdi ise 10 yaşındaki çocuklar için mesleki yönlendirmenin doğruluğu savunuluyor. 10 yaşında bir çocuk nasıl olur da “meslek lisesi”ne ya da “üniversite okumasını sağlayacak” lise türüne yönlendirilebilir? Bu önlerini 10 yaşında kesmek ve eğitimde “üniversiteye gidecekler ve gidemeyecekler” diyen bir kast sistemi oluşturmak değil midir? Benzer sistemin en katı uygulandığı ülke Almanya. İlköğretim 4. sınıftan sonra öğrenciler notlarına göre “üniversite okuyabilecekler” ve “mesleki eğitim alacaklar” diye ayrılır. Oysa bugün erken yaşta öğrencileri mesleklere yöneltmenin hata olduğu ve eğitimde kast sistemi yarattığı Almanya’da da konuşuluyor.

Dünyanın birçok ülkesinde bırakın ilköğretim ya da ortaöğretimdeki öğrencileri mesleki okullara yollamayı savunmayı üniversite eğitiminde bile “hatalı yönlendirme”den söz ediliyor. Bu yüzden de “liberal art” denilen ve iki yıl temel eğitim aldıktan sonra gençlerin gerçekten ilgi ve yeteneklerine göre üniversite eğitimi alabildiği uygulamaya geçiliyor. Önce gencin kendini tanıması, keşfetmesi, hangi alana ilgi duyduğunu belirlemesi, sonra yükseköğrenimini yapması savunuluyor. Yapılan araştırmalar iki yılın sonunda bu gençlerin yüzde 40’ının üniversiteye gelirken “tercih ettikleri” alanın dışında bambaşka bir alanda eğitim aldıklarını gösteriyor. Üstelik “bilgi ve teknoloji çağında” yaşıyoruz. Sahip olduğumuz bilgiler sürekli yenileniyor. Üniversite eğitiminde aldığımız bilgiler daha mezun olmadan eskiyor.

Bu nedenle de “Yaşam boyu eğitim” diyoruz. Çünkü değişen ve gelişen bilgi karşısında sürekli yenilenmezseniz “eskiyorsunuz.” Yapılan öngörülere göre de geçen yüzyılda ortalama 5 işyeri değiştirilirken, bu yüzyılda bir kişi en az 5 kez meslek değiştirecek. Yani eğitimi hiç bitmeyecek. Tüm dünyada eğitimde bu gelişmeler yaşanırken, bizde “pedagojik tartışmaların” ardına saklanılıyor. 8 yıllık kesintisiz eğitimin pedagojik açıdan sakıncalı olduğu, “1. ve 8. sınıf öğrencilerini aynı ortamda tutmanın hata olduğu” söyleniyor. Bu mantıkta “öğrencilerin binalarını ayırdığımızda” pedagojik sakınca da ortadan kalkar. Ancak amaç imam hatip liselerinin orta bölümlerini yeniden açmaksa bunun için “pedagojik bir gerekçeye” ihtiyaç yok.

 

 

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp