DÜN eski YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'le konuşuyoruz. Kendisi Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli Anayasa profesörlerindendir. YÖK Başkanlığı yaptığı dönemde YÖK'e bağlı Ruhban Okulu'nun kurulmasının gündeme gelip gelmediğini soruyorum. O da tartışıldığını ve Fener Rum Patriği Bartholomeos'la görüştüklerini ancak 2547 sayılı Kanun kapsamına giremeyeceğinden okulun YÖK içinde kurulamayacağını söylüyor. Teziç, 4 yıllık okulun 1952'deki yönetmeliğinde ve diplomalarında yazdığı gibi "bir yıllık yüksekokula muadil" olduğunu oysa Türk yükseköğretiminde yüksekokulların 2 ya da 4 yıllık olduklarını hatırlatıyor.
2005'te Bartholemeos'un talebi üzerine görüştüğünü,YÖK'e bağlı Ruhban Okulu'nun yasal olarak açılmasında sorunlar olduğunu kendisine açıkladığını ve çözüm önerisi sunduğunu anlatan Teziç, aynı öneriyi Türk Dışişleri yetkililerinede aktardığını söylüyor.

Teziç'in Bartholemeos'a sunduğu çözüm önerisine gelince:

Ruhban Okulu'nun varlığını sürdürme ve destekleme amaçlı bir vakıf kurup, okulun malvarlığını bu vakfa aktarmak. Okul bu vakıf çerçevesinde eskiden olduğu gibi Milli Eğitim Bakanlığı'yla (MEB) ilişkili faaliyetlerini sürdürecek ama Vakıflar İdaresi'nce denetlenecek. Böylece MEB'in patrikhane üzerinde doğrudan denetimi olmayacak. Ders programı 1952 yılındaki yönetmelik esas alınarak, oluşturulacak. MEB sadece Türk mevzuatına uygunluğu açısından ders programlarına bakacak ve Türk öğretmen ihtiyacını karşılayacak. Teziç'e göre 1952 yılındaki yönetmelik iptal edilmediği için yürürlülükte. Teziç öneriye Bartholomeos'un karşı çıkmadığını söyleyerek, çözümün başka devletleri karıştırmadan Türkiye ve Yunanistan arasında olacağını vurguluyor.

Ruhban Okulu'nun bir Türk üniversitesinin içinde YÖK'e bağlı olarak açılmasında yasal sorunlar olduğu görülüyor. Ancak Galasaray Üniversitesi'nin ikili anlaşmayla kurulmuş farklı hukuki yapıya sahip olduğu dikkate alındığında, Ruhban Okulu için bu özelliğinin kullanılacağına ilişkin görüşler dile getiriliyor.