Anlaşılan Giresun Üniversitesi’nde rektörlük seçiminde gariplikler yazmakla bitecek gibi görünmüyor. Çünkü bu üniversitede seçimler YÖK’ün en az oy alan adayları Cumhurbaşkanı Gül’e gönderilen listeye koymasıyla bitmiyor. Aynı zamanda üç kişilik listedeki iki adaydan yalnızca bir isim Prof. Dr. Aygün Attar, Giresun Üniversitesi’nde öğretim üyesi. Diğer iki isim bu üniversitede görevli bile değil.
4 oy alan üye Prof. Dr. Ayhan Bölük Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Dekan Yardımcısı. İkinci sırada Köşk’e gönderildi. Bölük, dün bana gönderdiği mesajda Giresunlu olduğu için rektörlük seçimlerine katıldığını söyledi. Aldığı 4 oyu da küçümsememem gerektiğini özellikle vurguladı. Sonuçta 89 akademisyenden 4’ünün oyunu alıp, ikinci sırada Köşk’e gönderildi.
Diğer adaya gelince “Türbana Özgürlük Bildirisini” imzalayan ve iki oy alarak, listede üçüncü sırada Köşk’e giden Prof. Dr. Yılmaz Can da Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi ve Sanatları Bölüm Başkanı.
2547 sayılı yasa rektör adayı olmak için yalnızca 67 yaşını doldurmamış ve profesör olma şartını getiriyor. Bu durumda emekli dahi olsanız yaşınızı doldurmadığınız takdirde “rektör” adayı olarak bir üniversitede seçimlere katılmanızda önünüzde hukuki bir engel bulunmuyor.
Ancak günlerdir söylediğimi yineleyeceğim. Üniversitelere seçim sandığı koymanın ve öğretim üyelerinden oy kullanmasını istemenizin tek nedeni var. Onlara diyorsunuz ki; “Biz sizin oylarınızı dikkate alacağız.”
Peki yaptığınız nedir? Aslında, “Siz istediğiniz kadar oy kullanın, hiç önemli değil, sizin iradenizin ve seçiminizin hiç değeri yok. Kararları veren biziz. Siz orada kendi kendinize oy kullanıp, bir müsamere yapıyorsunuz. Sizi ciddiye alan yok.”
O zaman bu yasayı kaldırın. Seçim sandıklarını üniversitelere kurmayın. Öğretim üyelerine oy kullandırmayın. Eğer üniversitelerde oy kullanılıyorsa akademisyenlerin seçimlerine saygı gösterin. Hiç olmazsa hazırladığınız listeyi hangi kriterleri dikkate alarak yaptığınızı açıklayın.