MEB Müsteşarı Emin Zararsız'ın ardından dün de Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, bu yıl 8. sınıfların son kez SBS'ye gireceğini, ardından sonuçları liselere yerleştirmede kullanılan SBS'ye son verileceğini açıkladı. Dinçer 201 3' ten sonra Anadolu, fen ya da sosyal bilimler liselerinde okuyacak öğrencilerin bu okullara "öğretmen kanaati, ders başarısı ve veli tercihleriyle yönlendirileceğini" söyledi. Ancak asıl girmek için yarışın yapıldığı başarılı yani Galatasaray, İstanbul (Erkek), Kabataş Erkek, Cağaoğlu Anadolu gibi liselere yerleştirmelerin nasıl gerçekleştirileceği sorusuna "Okullar kendi yöntemlerini belirleyebilir" yanıtını verdi. Bu sözlerin anlamı: "Her okul kendi sınavını yapacak ya da seçilmiş okullar için özel bir sınav olacak."
Aslında Dinçer, 2010 yılında Nimet Baş'ın (Çubukçu) döneminde açıklanan Stratejik Rapor'da anlatılan sistemi yaşama geçiriyor. Çünkü bu raporda tüm genel liselerin Anadolu ya da meslek lisesi haline dönüştürülmesi ve bu sürecin de 2013'te tamamlanması öngörülüyordu. Bu nedenle 2 yıldır genel liseler dönüştürülüyor. Anadolu liselerinin sayısı 1 700' ü buldu. 2013'te bu süreç bitecek ve planda öngörüldüğü gibi genel liselerin tümü Anadolu ve meslek lisesi olacak. O zaman da bu okullar için tıpkı şu anda genel liselerde ve ilköğretim kurumlarında olduğu gibi sınavsız adrese dayalı kayıt yapılabilecek.
Ancak Stratejik Plan ilk açıklandığında da bugünkü gibi Galatasaray, İstanbul ya da Kabataş' a nasıl öğrenci alınacağı tartışılmıştı. O zaman da ortaya şu plan çıkmıştı. Bu okulların da içinde yer aldığı liseler "fen, sosyal bilgiler liseleri gibi" ayrı bir kategori içine alınacaktı. Bu okullara yerleştirmeler de yine ayrı bir sınavla gerçekleştirilecekti. Bugün de bu söylenen farklı değil. Ya "seçilen" bu okulların tümü için "özel sınav" yapılacak ya da eski yıllarda olduğu gibi okullara kendi sınavlarını yapma hakkı verilecek.
Galatasaray Lisesi'nin bağlı olduğu Galatasaray Üniversitesi'nin rektörü Prof. Dr. Ethem Tolga, lisenin Anadolu lisesi statüsü aldığı 1975'e kadar kendi sınavını yaptığını hatırlatıyor: "O döneme kadar Maarif Kolejleri de biz de, yabancı okullar da kendi sınavlarını yaparak, öğrencilerini seçerdi. Bir okulun sınavından diğerine koşturulurdu. Ancak bu okullara öğrenci alımında halkın adalet duygularını rahatsız etmeyecek objektif kriterler gelmeli. Bu da sadece okul notlarıyla olmaz. Ancak okulların tek tek sınavlarını yapması yerine, ortak sınav olmalı ve Türkiye çapında yapılmalı."
Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı Cem Gülan' a göre de Galatasaray başta belli liselere yalnızca öğrencinin notları ya da öğretmenin tavsiyesiyle öğrenci almak adaletsizlik. Okulların ortak bir sınavdan öğrenci almaları gerektiğini söyleyen Gülan, "Örneğin Galatasaray kendisi sınav yaparsa yalnızca İstanbul'daki öğrenci girer, bu da eşitlik ilkesine aykırıdır. Çünkü bu okullar tüm Türkiye çocuklarına açık olmalıdır" diye konuşuyor.
İki eğitimcinin de altını çizdiği gibi bu okullar için getirilecek sistem eşitlik ve adalet ilkelerine ters düşmemeli.