ODTÜ Enformatik Enstitüsü'nde kurulan ve akademik performansa göre iki yıldır üniversiteleri sıralayan URAP Araştırma Laboratuvarı bu yıl ilk kez "alanlara" göre de sıralama yaptı. Mühendislik, tıp, sosyal, temel, yaşam bilimleri ile ziraat ve çevre olmak üzere 6 dalda üniversiteleri sıralayan URAP'ın sonuçları sıralamayı yapan akademisyenleri bile şaşırttı. Çünkü sosyal bilimler alanında birincilik, bu alanda tanınmış üniversitelerden birinin değil, mühendislik alanındaki eğitimiyle bilinen ODTÜ'nün oldu. İkincilikte yine mühendislik alanında iddialı Bilkent, üçünlülükte tıp alanında uzman Hacettepe yer aldı. 125 üniversite arasında Boğaziçi 7., yine mühendislik eğitimi veren İTÜ 8. sırada. Türkiye'nin hem en fazla akademisyenine hem de sosyal bölümlerine sahip İstanbul Üniversitesi ise 13. sırada.
URAP Başkanı ve eski ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut'a sonuçları nasıl değerlendirdiğini sorduğumda şaşırdığını söyledi. Akbulut, "ODTÜ'de sosyal bilimler İstanbul, Gazi ya da Ankara ile kıyaslandığında çok azdır, öğretim üyesi sayısı da düşüktür. İstanbul'un 2436 öğretim üyesine karşılık, ODTÜ'nün 723 akademisyeni var. Bilkent'in de akademisyen sayısı 336 civarında. Ancak bu sonuç şunu gösteriyor. Bu üniversitelerde de sosyal bilimler alanında çok yayın yapılmıyor ama yapılanlar uluslararası dergilerde daha çok basılıyor. Nedeni de yayınların İngilizce yazılması."
Shanghai Jiao Tong Üniversitesi'nin (ARWU) yaptığı "En İyi 500 Üniversite" sıralamasında Türkiye'den son 4 yıldır yalnızca İstanbul Üniversitesi'nin girdiğini söyleyeceksiniz. Ancak şunu hatırlatmak isterim; bu sıralamada değerlendirilmeye alınabil-menin ilk koşulu yılda "bin yayın" yapmaktır. Türkiye'den bu şartı yerine getirebilme şansına hem çok yayın çıkan tıp fakülteleri olması hem de akademisyen kadrosunun yüksekliği nedeni ile İstanbul ve Hacettepe sahip. Zaten bugüne kadar yalnızca ikisi sıralamaya girebildi. İstanbul'un bir şansı da 2006'dan sonra kendisine ortalama 15 puan getiren Nobel ödüllü mezuna, yani Orhan Pamuk'a sahip olması.
ARWU, dünyada hem çok saygı görür hem de "bin yayın şartı" yüzünden büyük üniversiteler lehine bir sıralama yaptığı için eleştirilir. Bunu kendileri de kabul ediyor ve alan sıralamasını genişletiyorlar. Ancak bunlar Türkiye'deki sıralamada "sosyal bilimleri" ile tanınan "büyük üniversitelerin" bu alanda liderliklerini teknik üniversitelere kaptırmalarına açıklama olamaz.