Türkiye kamuoyu Y kuşağını Gezi Parkı eylemlerinde gördü ve bu kuşağı anlamak için araştırmalar başladı. Oysa 1982 sonrası doğanları kapsayan bu kuşak iş yaşamına adımını attığı günden bu yana global şirketler onları iş yaşamında nasıl tutacakları, beklentilerini nasıl karşılayacakları ve onları nasıl mutlu ederek verim alabileceklerini bulmak için çalışmalar yapıyor.
Çünkü “Teknolojinin içinde doğmuş, beklentisi yüksek, aile koruması altında ama sosyal, bağımsız, sabırsız ve çok kolay sıkılan” bu kuşak, geleneksel iş dünyasını da sersemletiyor. Birçok ünlü şirket çalışma ortamlarını onların ihtiyaçlarını gözeterek düzenlemeye çalışırken, “Hangi beklentilerinin karşılandığı ortamda bu kuşağı verimli çalıştırabiliriz?” sorusunun yanıtını bulmaya çalışıyor.
Deloitte tarafından 4 yıldır yapılan “Y Kuşağı Araştırması” da bu soruya yanıt arayan çalışmalardan biri. Bu araştırmanın, Türkiye’nin de aralarında olduğu 29 ülkede 7 bin 800 kişiyle yapıldığını söyleyen Deloitte Türkiye Strateji, İş Geliştirme ve Pazarlama Lideri Uğur Süel, Davos’ta Dünya Ekonomi Forumu’nda da açıklanan araştırmanın Y kuşağının hangi sektörleri cazip bulduğunu ve nasıl ortamda çalışmak istediklerini gösterdiğini anlatıyor.
İşte size bu araştırmadan bazı satırbaşları ve Y kuşağının iş yaşamından beklentileri:
TERCİH ETTİKLERİ SEKTÖRLER: Teknoloji, medya ve telekomünikasyon (TMT). Hem dünya hem Türkiye’de kadın ve erkek çalışmak istedikleri sektör bunlar. Y Kuşağı bu sektörleri eğlenceli buluyor, sektörle yenilikçiliği, esnekliği ve inisiyatif kullanabilmeyi eşleştiriyor. Bu sektörün kariyer gelişimine katkı sağlayıp basamakları hızla tırmanmasını sağlayacağını düşünüyor. Türkiye’de kadınlar TMT’nin ardından hizmet ve kamu sektörünü istiyor.
YA GLOBAL ŞİRKET YA DA KENDİ İŞİ: Büyük ölçekli global şirketlerde çalışmak istiyorlar ve bu şirketlerde lider olmayı hedefliyorlar. Ya da kendi işinin patronu olmak istiyorlar. Türkiye’de 2 kişiden biri büyük ölçekli global şirkette çalışmak istiyor, 4 kişiden biri kendi işini kurmayı planlıyor.
PATRON DEDİĞİN: Bir kurumu çalışanlarına karşı davranışının lider yaptığına inanıyorlar. Eğer çalışanlarına eğitim ve kariyer fırsatları sunuyorsa ve onlara değer veriyorsa bir kurum liderdir. Yenilikçiliği, topluma katkısı, finansal başarısı daha sonra bakılacak özelliklerdir.
ONLAR LİDER OLURSA: Onlara göre günümüz liderleri organizasyonlarını ve verimliliği garanti altına almayı çok önemsiyor, kişisel gelirlerine çok önem veriyor. Onlar lider olsalar insan faktörüne, yani çalışanların refahı ve gelişimine daha çok önem verecekler. Bu da hangi kurumları lider kabul ettikleri görüşleriyle örtüşüyor.
