Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

02/12/2012

Taslak hayal kırıklığı yarattı

YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya'dan YÖK Kanun Taslağı'nı dinlediğim günden bu yana bu taslağın YÖK'ü de yetkilerini de ortadan kaldırmadığını tersine "süper güçlü bir kurul" yarattığını yazıyorum.
Taslak incelendiğinde üniversite özerkliğine, çeşitliliğine yönelik bir değişiklik getirmediği ortada. Özerklik yeni oluşacak bu süper kurulda toplanıyor. Çeşitlilikten kasıt olarak da devlet ve vakıf üniversitelerin yanına kar amacı güden özel ve yabancı üniversiteleri getiriyor. Üstelik bunu isimlerini yazılmamak kaydıyla rektörler ve akademisyenler de dile getiriyor. Ancak eleştirilerini yüksek sesle yapmaktan da kaçınıyorlar.
Dün ODTÜ Senatosu'nun taslak hakkındaki raporu elime geçti. Taslağın merkeziyetçi anlayışı değiştireceği yönündeki beklentiler için hayal kırıklığı olduğu vurgulanan raporda dikkat çekici değerlendirmelerden bazılarını paylaşmak istiyorum.
* Temel ilke olarak benimsediği ifade ettiği üniversite özerkliğini kısıtlıyor.
* YÖK'ün yerini alması önerilen Türkiye Yükseköğretim Kurulu (TYK), YÖK'ten daha merkeziyetçi ve baskın.
*Yükseköğretim kurumları, akademik konularda alınacak kararlardan başlayarak; yönetim ve teşkilatlanma, personel ve istihdam ve mali konularda tamamen bu merkezi yapının düzenlemelerine bağlı kılınıyor.
*Üniversite özerkliği güvence altına alınmıyor. Özerklik yasayla düzenlenmeli, TYK yönetiminin tercihine bırakılmamalı. Kaldı ki, yasa ile düzenlenmeyen özerkliklerin yönetmeliklerle üniversitelere verilmesi hukuken de mümkün değildir. Bugüne kadar olan YÖK uygulamaları da bunu açıkça gösteriyor.
*Üniversitelerarası Kurul'un (ÜAK) bütün görevlerini bu kurul alıyor. ÜAK kaldırılırken, üniversiteleri temsil eden yetkili tek kurul bile kalmıyor.
*Bağımsız olması gereken yükseköğretim kalite kurumu TYK'nın bünyesinde oluşturuluyor.
*Doçentlik sınavları gibi akademik konular bile doğrudan TYK tarafından düzenleniyor. TYK, bir "yükseköğretim bakanlığı" yapısına bürünüyor.
*Üniversite "üniversite konseyi", önerilen yapılanmasıyla üniversitenin zaten çok sınırlı olan özerklik alanını kontrole yönelik bir dış müdahale aracı olarak kurgulanmakta.
* Şirket yapısına sahip, kar amaçlı özel üniversite modelini getirmenin mantığını anlamak olanaksızdır.
Kısaca ODTÜ Senatosu'nun da vurguladığı gibi beklenen değişim ancak taslağa yansıyan temel yaklaşım ve ruhun değişmesiyle mümkün olur.



Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp