Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

02/12/2010

Bakanlık Çubukçu'da, illerin yönetimi erkeklerde

TÜRKİYE'de ilk kez Nimet Çubukçu ile birlikte Milli Eğitim Bakanlığı görevine bir kadın geldi. Çubukçu aynı zamanda kendisi gibi bir ilki gerçekleştirerek, müsteşar olarak bakanlığa bir kadını atadı. Hem bakanın hem de müsteşarının kadın olmasının merkez ve taşra teşkilatlarındaki kadın yönetici sayısını artırdığını düşüyorsanız tam bir yanılgı içindesiniz.
Eski Eğitim Sen Başkanı Alaaddin Dinçer'in yaptığı çalışma da zaten bunun tam tersini kanıtlıyor. Bu çalışmaya göre bakanlığın yönetim birimleri erkeklere teslim edilmiş. Dinçer, çalışmasında 81 ilin milli eğitim müdürlüklerindeki kadın yönetici oranlarını araştırmış. İller içinde yalnızca Samsun'da bir kadın yönetici bulunuyor. Ancak bu yöneticide asil olarak değil vekâleten bu görevi yürütüyor. Bunun dışında tüm iller başta Ankara, İzmir ve İstanbul olmak üzere erkek il milli eğitim müdürleri tarafından yönetiliyor.
Üstelik sadece il milli eğitim müdürleri erkek değil. Müdürlük koltuğuna oturan erkek yöneticiler en yakın çalışma arkadaşlarını da hemcinsleri arasından seçiyor. Hem şube müdürlerinin hem de ilçelere atanan yöneticilerin erkek olmasını tercih ediyorlar. Dinçer'in, eğitim yönetiminde cinsiyet kompozisyonunu sorgulamak için gerçekleştirdiği bu çalışmanın sonuçlarına göz atalım:
Eğer Samsun İl Milli Eğitim Müdürlüğü nü vekâleten yürüten Hülya Ertürk Koç'u dikkate almazsak il müdürlüklerinde erkek oranı yüzde 100.
İller erkeklere teslim edilmiş de ilçelerde durum farklı mı? Ne yazık ki değil. İlçe yönetimleri de
erkeklerin elinde. Kadın yönetici oranı 1.1. Okul yöneticiliklerinde de durum değişmiyor. Erkek okul müdürlerinin oranı yüzde 92 iken, bu oran kadınlarda yüzde 8. Hatta okul müdür yardımcılıklarını bile erkekler kadınlara emanet etmekte istekli davranmamış. Kadın okul müdür yardımcısı oranı da yalnızca yüzde 11.
Oysa kadın eğitimcilerin oranı yüzde 49. Yani erkeklerle eşit sayıdalar. Ancak iş yönetmeye gelince erkekler bu gücü paylaşmamış. Bu gücün kadınlara yansıması yüzde 6.5. Anlaşılan bakanın da müsteşarının da kadın olması bürokratların "erkek yapısında" bir değişikliğe yol açmamış.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp