Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

01/06/2013

Okul öncesi eğitim parasız olmalı

OKUL öncesi eğitime yapılacak her yatırım ülke ekonomisine kazanç olarak geri dönüyor. Bu yatırım yalnızca çocuğun sağlıklı ve başarılı bir yetişkin olmasını sağlamıyor. Orta ve uzun vadede tüm toplumu etkileyen sosyal ve ekonomik kazançlar da getiriyor. Araştırmalar bu alana yapılan 1 liralık yatırımın 7 lira olarak geri döndüğünü gösterirken, aynı yatırımın geri dönüşümü bir hayvancılık projesinde 1.62, bir çimento fabrikasında 2.27 lira. Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) ile Eğitim Reformu Girişimi’nin (ERG) hazırladığı rapora göre 5 yaş grubunda olup gelecek yıl okula başlayacak her 10 çocuktan 4’ü gelişimleri için kritik öneme sahip bu eğitimi alamıyor. Erişimdeki kritik sorun katkı payları. Bugün devlete ait okul öncesi eğitim kurumlarında 20 TL ile 200 TL arasında değişen katkı payları alınıyor. Dünya Bankası’nın 2010 verilerine göre Türkiye’de yoksulluk sınırının 700 TL olarak belirlendiğini hatırlatan AÇEV Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ayla Göksel’in de vurguladığı gibi 20 TL bile yoksul aileler için yük demek. Göksel, “Oysa okul öncesi eğitime en çok bu ailelerin çocukları ihtiyaç duyuyor. Gelecek yıl okula başlayacak çocukların yüzde 40’ı bu eğitimi alamıyor. Böylece yoksul ailelerin çocuklarının akranlarıyla aralarındaki uçurum giderek artıyor” diyor. Oysa bu ailelerin çocuklarıyla ekonomik ve sosyal yönden daha gelişmiş aile çocukları arasında farkı kapatmanın yolu, okul öncesi eğitimden geçiyor. Geçen yıla göre 4 yaşındaki çocukların okul öncesi eğitim alma oranlarında yüzde 50’ye yakın artış olsa da Göksel’in de değindiği gibi bu artış “daha iyi imkânlara sahip ailelerin çocukları”ndan kaynaklanıyor. Okul öncesi eğitimin ücretsiz olması, yoksul ailelere koşullu destek sağlanması ve çalışan annelerin çocuklarının okul öncesi eğitime erişebilmesi için kupon benzeri modellerin tasarlanması, ödenebilirlik kaynaklı sorunların çözümünde önerilen politika seçeneklerinden bazıları. Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve İrlanda bu tür uygulamaları hayata geçiren ülkeler arasındayken, Türkiye Avrupa ülkeleri arasında okul öncesi eğitimin paralı olduğu ancak ailelere bu alanda herhangi bir desteğin sunulmadığı tek ülke. Okul öncesi eğitime ayrılan kamu kaynağının GSYİH’nin yüzde 0.1’ine denk geldiği varsayılıyor. Üniversite harçlarının kaydırılmasının bütçeye etkisi de 1.3 milyar TL. Bu da 2011 yılı GSYİH’sinin yaklaşık yüzde 0.1’ine denk. Harçların kaldırılmasının ve okul öncesi eğitim için kamunun yaptığı harcamaların bütçeye etkisi eşit. Oysa okul öncesi eğitimin ücretsiz olmasının getirisi üniversite harçlarının kaldırılmasından daha yüksek.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp