BÖLGEDE yaşananların en iyi özetini Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Yerhov yapmıştı:

“Bugün öpüştüğümüzle yarın çatışıyoruz...”

Ankara için de bunun birçok örneği var.

Suriye yönetimiyle yaşanan geçmişten bugüne varan gerilime, Rus uçağının düşürülmesi sonrası Moskova’yla gerilen süreçten ortak operasyona, Erbil’le dost, Bağdat’la gerilimliyken gelinen tersi duruma, Washington ile Ankara arasındaki krizle nereden nereye varıldığı bunun göstergeleri.

Ayrıca İran’dan Brüksel’e uzanan birden çok örneği sıralamak da olası...

Dolayısıyla kalıcı dostluklar sürecinin yıkıldığı, her yeni duruma göre yeniden pozisyonlanma gereğinin duyulduğu döneme tanıklık ediyoruz.

Yani, kesintisiz konumlanma sürecini yaşıyoruz...

BAĞDAT’LA DEVAM

Nasıl ki dün Erbil’le iyi, Bağdat’la kötüyken, bugün yaşanan tersi durumun yarın aksine dönmeyeceğinin de garantisi yok.

Ancak yakın gelecekte tekrar eskiye dönüleceği sanılmasın.

Çünkü Ankara, bir süredir ülkelerle ilişkilerini diplomasinin gerektirdiği gibi başkentleriyle sürdürmekte kararlı.

Dolayısıyla geçmişte olduğu gibi Bağdat’ı atlayıp Erbil’le ilişkilerin geliştirildiği bir sürece tekrar dönülmeyecek.

Hatta geçmişte her konuda sırtını Türkiye’ye dayayan ve o güvenle gerektiğinde Bağdat yönetimine rest çeken Iraklı Sünni Arapların yeni durumdan hoşnut olmamalarına rağmen devam edecek.

Ancak bunun her konuda zorunlu uyumu getireceği de sanılmasın...

Bağdat’la yakınlaşmanın baharının yaşandığı şu günlerde dahi birçok sorun aşılabilmiş değil.

ÇÖZÜM ARAYIŞI

Başbakan Binali Yıldırım’ın bugün başlayacak Bağdat gezisini ötelemesi de bunun yansıması.

Başında da Türkiye’nin Başika Kampı geliyor...

Başbakan Yıldırım, 7 Ocak’taki Bağdat ziyaretinde Irak Başbakanı İbadi ile ortak basın toplantısında, “Bu konuyu bir şekilde dostane çözüme ulaştıracağız” demişti.

Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısı sonucu yayınlanan ortak bildiride de Başika’nın Irak kampı olduğuna vurgu yapılmış ve şu ifadeye yer verilmişti:

“Irak tarafı, Başika Kampı hususundaki tutumunun sabit olduğunu belirterek, Türk tarafının kuvvetlerini çekmeye yönelik süreci başlatması ve bu meselenin sona erdirilmesi gerekliliğini vurguladı.”

Kısa süre önce Bağdat yönetiminden Başika Kampı’nın boşaltılmasına yönelik talepler yine dillendirilmeye başlandı.

Ankara ile Bağdat arasında yapılan görüşmelerde yeni bir formül üretildi.

Buna göre Başika Kampı’nın, Ovaköy-Fişhabur sınır kapılarının açılması sonrası birlikte sağlanacak yol güvenliği için kullanılması hedefleniyor.

Yıldırım’ın gezisinde bu konunun “Irak’ın muvafakatiyle bir muhtıraya bağlanmasından” söz ediliyordu.

Bağdat’ın, Başika konusunda ocak ayındaki ortak bildirinin gereğinin yerine getirilmesi talebine dönük sesler yeniden yükseldi.

Başbakan’ın gezisi de ileri tarihe ertelendi.

Konunun uzmanlarının altını çizdiğine göre, bu durum Bağdat gezisinin olmayacağı anlamına gelmiyor.

Yeniden düzene giren ilişkilerin Başika da dahil sağlam zemine oturması amacıyla gereken altyapının oluşturulması için zamana ihtiyaç duyulmasından kaynaklanıyor.

Ankara, Bağdat ile ilişkilerini sürdürme kararlılığını koruyor.